O |
Şuarä
|
O |
|
172- Sonra geride kalanları yokettik.
173- Onların başlarına müthiş bir
yağmur yağdırdık. Uyarıcıları
umursamayanların başlarına yağan yağmur
ne fenadır.
Bir rivayete göre onların kasabaları yerin dibine geçirildi.
Üzerini su kapladı. Bu kasabalardan biri Sodom'dur..
Sodom'un Ürdün'deki Ölü Deniz'in altında
kaldığı sanılıyor.
Bazı jeoloji bilginleri, Ölü Deniz'in altında daha
önceleri yerleşme bölgesi olan bazı şehirlerin
bulunduğunu doğrulamaktadır. Bazı arkeoloji
bilginleri Deniz'in yanında bir kalenin
kalıntılarını, bu kalenin yanında ise,
kurbanların kesildiği bir mezbahanın
kalıntılarını ortaya çıkarmışlardır.
Ne olursa olsun, Kur'an-ı Kerim, Lut kasabâlarının
haberini ve bu apaçık sözünü bu şekilde vermeyi
yeterli görmüştür.
Şimdi de onların bu şekilde
cezalandırılmalarından sonra yer yer tekrar edilen
yorum geliyor:
174- Kuşku yok ki, bu olaydan alınacak dersler
vardır. Onların çoğunluğu inanmamış
kimselerdir.
175- Ve yine kuşku yok ki, senin Rabb'in üstün iradeli
ve merhametlidir.
176- Eyke halkı da peygamberlerini yalanladılar.
177- Hani Şuayb, onlara dedi ki; "Siz hiç Allah'tan
korkmaz mısınız?" 178- "Ben size gönderilmiş,
güvenilir bir elçiyim. "
179- "Öyleyse Allah'tan korkunuz da çağrıma
uyunuz. "
180- "Ben bu çağrı hizmetime
karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum; benim
çabalarımın karşılığını
verecek olan, alemlerin Rabb'idir. "
İşte Hz. Şuayb'ın kıssası, bu
surenin diğer kıssaları gibi ibret dersi
bağlamında burada yer almaktadır. Tarihi süreç
içindeki yeri ise Hz. Musa'nın kıssasından
öncedir. Eykeliler-genellikle- Medyen halkıdır. Eyke;
Sık birbirine girmiş (balta girmemiş) ağaçlık
demektir. Öyle anlaşılıyor ki, Medyen'in
etrafı böyle uzayıp giden ağaçlıklarla
çevriliydi. Medyen'in coğrafi konumu ise, Akabe Körfezi
civarında Hicaz ile Filistin arasına düşmektedir.
Hz. Şuayb da bütün peygamberlerin kavimlerine hitap ettiği
noktadan çağrıya başlamıştır.
İnanç sisteminin temeli, ücret almaktan sakınma
meselelerinden işe koyulmaktadır. Daha sonra
onların özel konumlarına ilişkin sorunlara yönelmektedir.
181- "Ölçme işlemlerinizde dürüst olunuz, eksil.
ölçenlerden olmayınız. "
182- "Tartma işlemlerinde doğru ve duyarlı
terazi kullanınız. "
183- "Halkın mallarına düşük değer
biçmeyiniz, yeryüzünde kargaşa çıkarıp
dirliği bozmayınız. "
Bu milletin karakteri de, A'raf ve Hud surelerinde ifade
edildiği gibi ölçüde ve tartıda hile
yapmalarıydı. Haklarından daha fazlasını
zorla ve gasbederek almalarıydı; İnsanlara
haklarından daha az vermeleriydi; ucuza alıp fahiş
fiyatla satmalarıydı. Öyle anlaşılıyor
ki, onlar ticaret kervanlarının geçtiği bir
kavşakta bulunuyorlar, ticaret borsalarına hükmediyorlardı.
Peygamberleri, onlardan bütün işlemlerinde adalet ve
doğruluğu ilke edinmelerini istiyordu. Zira sağlam
bir sistemin ardından iyi ilişkiler devreye girer.
İnsan bu inanca rağmen, insanlarla ilişkilerinde
Hak ve adaletten sapamaz.
Sonra Hz. Şuayp, onların içlerinde takva duygularını
harekete geçirmeye çalışır. Onlara bir olan, bütün
kuşakları ve önce geçen toplumların hepsini
yaratan Allah'tan korkmalarını hatırlatıyor.
|
|
O |
|
O |
|