Bu bütün peygamberlerin sürekli tekrarladıkları
çağrının kendisidir. Kur'an-ı Kerim
kasıtlı olarak, her peygamberin toplumuna söylediği
sözün ifadesini aktarırken hep bir sözü kullanmaktadır.
Böylece peygamberliğin öz ve metod (yol) olarak bir olduğunu,
üzerinde bina edildiği ana ilkenin temelde bir olduğunu
ifade etmek istiyor. Bütün peygamberlerin ana mesajı:
Allah'a iman, Allah'tan korkma, Allah tarafından görevlendirilen
peygambere itaat etmektir.
Sonra Semud kavminin özel şartlarına değinilip,
şartlarının ve konumlarının gereği
olan meseleler ele alınmaktadır. Semud kavmi Şam
ile Hicaz arasında yer alan Hicr bölgesinde yaşıyorlardı.
Peygamberimiz -salat ve selam üzerine olsun- Tebuk savaşında
Ashabı ile birlikte onların harap edilen
yurtlarından geçmiştir. Hz. Salih, onların bu
nimetlerden yararlandıktan sonra uygulamalarına,
tutumlarına göre sonuçta hesaba çekileceklerini
belirtiyordu:
Onlar kardeşleri Salih'in tasvir ettiği güzel hayat
şartları içinde yaşıyorlar. Yalnız bu güzel
hayatın farkında değiller. Bu nimetleri kimin
kendilerine bağışladığını düşünmüyorlar?
Kaynağını ve geliş yerini
araştırmıyorlar. Bu nimetleri kendilerine veren
nimet sahibine şükretmiyorlar. Allah'ın peygamberi bu güzel
nimetleri onların gözleri önüne geliyor ki, üzerinde düşünsünler,
değerlerini anlasınlar, onların yitirilmesinden
endişe etsinler.
Hz. Salih'in onlara ilettiği mesajda, gaflet içindeki
kalpleri uyandıran, arzularını ve
korkularını uyaran dokunuşlar yer almaktadır: Siz
bu dünyada hep güven içinde yaşatılacağınızı
mı sanıyorsunuz? Yani siz zannediyormusunuz ki,
şu içinde bulunduğunuz nimet, bolluk, rahat, sükunet
ve huzur içinde sürekli bırakılacaksınız? Bu
kısa ve özlü ifadenin içerdiği mesaj:
kapsamlılığı ve genişliğiyle bütün
bu güzel şartlarda güven içinde yaşayacağınızı,
yitirme korkusu, soyulma endişesi ve değişiklik
ürperişi ile karşılaşmadan, herşeyin böyle
devam edip gideceğini mi sanıyorsunuz!?
Bütün bu bağların-bahçelerin, kaynakların-ırmakların,
çeşit çeşit ekinlerin, güzel salkımlı kolay
hazmedilen ürünlerin, sanki hazmedilmiş, midelerde,
ayrıca hazmedilmesine ihtiyaç kalmamış
hurmaların içinde böylece bırakılacağınızı
mı sanıyorsunuz? Büyük bir ustalık ve üstün bir
sanatla kayalarda yonttuğunuz evlerde, mutluluk ve sevinç
içinde kendi halinize bırakılacağınızı
mı zannediyorsunuz?
Onların kalplerine bu uyarıcı dokunuşlarla
dokunduktan sonra Hz. Salih onları takvaya, itaate hak ve
doğruluktan uzak, bozgunculuk ve kötülüğe
eğilimli zalim iktidar sahiplerine karşı çıkmaya
çağırıyor.