O

Zümer

O

   

24- Kıyamet günü kötü azaptan yüzüyle korunmaya çalışan kimse, güven içinde olan kimse gibi midir? Ve zalimlere, ' `Kazandıklarınızın karşılığını tadın "denir.

İnsan, normalde yüzünü ve vücudunu elleri ile korumaya çalışır. Fakat orada ne elleriyle, ne de ayakları ile ateşi başından savmaya güç yetiremeyeceği için yüzü ile onu savmaya çalışacak, onunla çetin azaptan korunmaya kalkışacaktır. Bu da oradaki korkunun, sıkıntının, ızdırabın şiddetini göstermektedir. Bu azabın sıkıntısı altındayken bir de azarla karşılaşıyorlar. Tam bu sırada hayatlarının ürünü kendilerine veriliyor. Hem de nasıl bir ürün:

"Kazandıklarınızın karşılığını tadın" denir.

Bu sahneden sonra Hz. Muhammed'e karşı koyan yalanlayıcılardan söz edilmeye geçiliyor. Önceleri ilahi mesajı yalanlamış olanların başlarına gelenler onlara anlatılıyor ki, akıllarını başlarına alsınlar:

25- Onlardan öncekiler de peygamberi yalanlamışlardı da farkına varmadıkları yerden onlara bir azab çattı.

26- Allah, dünya hayatında da onlara rezillik taddırdı. Ahiret azabı, elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi.

İşte ilahi mesajı yalan sayanların hem bu dünyadaki hem de ahiretteki durumları budur. Dünyada yüce Allah onlara zilleti taddırmıştır. Ahirette ise azabın en büyüğü onları beklemektedir. Allah'ın yasası şimdi de geçerlidir; değişmez. Kendilerinden önceki milletlerin akıbetleri en güzel tanıktır. Yüce Allah'ın ahiret azabına ilişkin sözü hâlâ geçerlidir. Şimdi onların ellerinde bir fırsat bulunmaktadır. Bu zikir, öğüt alan ve ders alanlar içindir. "Keşke bilselerdi."

 

 

O

 

O