Annelerin karınlarında geçen bu yolculuk, uzun
yolculuğun bir aşamasıdır. Bundan sonra
karınların dışında geçen hayat aşaması
gelmektedir. Bunun ardından ise son aşama, hesaba
çekilme ve ceza aşaması yer almaktadır. Bütün bu
aşamalar, her şeyi yoktan var eden, her şeyi bilen
ve her şeyden haberdar olan Allah'ın düzenlenmesi ile
gerçekleşir.
Yüce Allah, güçsüz ve zavallı kulların hiçbir
şeyine muhtaç değildir. Yalnız O, rahmeti ve
ihsanı gereği kullarına yardım etmekte ve
onları korumaktadır. Onlar ise alabildiğine güçsüz,
alabildiğine takatsızdırlar!
"Eğer inkâr ederseniz bilin ki, Allah sizin imanınıza
muhtaç değildir."
İman etmeniz O'nun mülkünde hiçbir şeyi
arttırmaz; inkâr etmeniz de O'ndan zerre kadar bir şey
eksiltmez. Yalnız, Allah kâfirlerin küfrüne razı
değildir. Ve O, bu işi sevmez.
"Fakat kulları için küfre razı olmaz. Ve
eğer şükrederseniz sizden hoşnut olur."
Şükretmeniz O'nun hoşuna gider. Bu eyleminizi sever.
Bunu yaptığınız için ayrıca sizi güzelce
ödüllendirir.
Her insan yaptığından sorumludur;
kazancından hesaba çekilecektir. Kimse kimsenin yükünü taşımaz.
Herkesin yükü, günahı kendi boynunadır.
"Hiçbir günahkâr diğerinin günahını
çekmez."
En sonunda dönüş, yüce Allah'adır;
başkasına değil. O'ndan kaçış yok.
Başkasının yanında hiçbir sığınak
yok.
"Sonra dönüşünüz Rabb'inizedir. O size yaptıklarını
haber ver ir,"
Sizin hiçbir şeyiniz O'ndan gizli değildir.
"O, kalblerde olanı bilir."
İşte son budur. Şunlar da doğru yolun
işaretidir. Ve işte yol ayrımı. Herkes
dilediğini seçebilir. Bilerek; düşünerek. Bildikten
ve düşündükten sonra...
Birinci gezintide insanlığın varoluş hikâyesi
sergilenerek onların kalblerine dokunulmuştu. Hepsinin
tek bir canlıdan yaratılışları, bu
yaratığın hemcinsi ile evlendirilişi,
annelerinin karınlarında üç karanlık içinde
yaratılmaları sergilenmişti. İlk etapta
kendilerine insan denen varlığın özelliklerini bağışlayan,
bunun ardından da süreklilik ve ilerleme, yükselme
özelliklerini ihsan eden yüce Allah'ın elinin kendilerine
tanıtılması ile kalblerine dokunulmuştu.
Burada onların kalblerine bïr kere daha dokunulmaktadır.
Şimdi de sıkıntı içindeki halleri ve sevinç
içindeki durumları gözler önüne serilerek dokunuşta
bulunulmaktadır. İstikrarsızlıkları, güçsüzlükleri,
kuru iddia peşinde sürüklenmeleri herhangi bir yol
üzerinde ne de az sebat ettikleri kendilerine gösterilmektedir.
Bu hallerinden ancak, Rabb'leri olan Allah ile bağlarını
sağlamlaştırdıkları, O'na yöneldikleri,
O'na boyun eğip itaat ettikleri, böylece yolu belirleyip
gerçeği öğrendikleri ve yüce Allah'ın
kendilerine bağışladığı insani
özelliklerinden yararlandıkları zaman
kurtulabilecekleri belirtilmektedir.