O |
Yusuf
|
O |
|
96- Hz. Yakub'un müjdeli haberi taşıyan oğlu
gelip de gömleği babasının yüzüne sürünce,
gözleri açılıverdi ve oğullarına "ben
size Allah hakkında sizin bilmediklerinizi biliyorum demedim
mi?" dedi.
Gömlek sürprizi! Bu, Hz. Yusuf'un yaşadığının,
yakında ona kavuşacağının
kanıtıydı. Ardında ise, Hz. Yakub'un
ağarmış gözlerinin yeniden tümüyle sağlığına
kavuşuvermesinin yarattığı sürpriz... Bunun
üzerine Hz. Yakub hemen Rabbi katından öğrenmiş
olduğu, nitekim bu olaydan çok daha önce de oğullarına
söylemiş bulunduğu, ancak kimsenin bir şey
anlamadığı gerçeği hatırlatıyor:
"Oğullarına; `Ben size Allah hakkında sizin
bilmediklerinizi biliyorum demedim mi dedi."
97- Oğulları; `Ey babamız! Bizim
adımıza Allah dan günahlarımızı
affetmesini dile, biz kesinlikle suçluyuz" dediler.
Ancak Hz. Yakub'un, açıkça söylemese de bu oğullarına
karşı kalbinin az da olsa halâ kırgın
olduğu anlaşılıyor. Onlara Allah'dan günahlarını
affetmesini dileyeceğine ilişkin söz veriyor ama bu işi,
içindeki kırgınlık iyice geçtikten, iyice sakinleşip
kendine geldikten sonra yapacağını belirtiyor:
98- Hz. Yakub, oğullarına; "Sizin için daha
sonra af dileyeceğim. Hiç kuşkusuz Allah affedicidir,
merhametlidir" dedi.
Nitekim ayetin orijinaline baktığımızda Hz.
Yakub'un, "af dileyeceğim" derken, fiili -Arapça'da
uzak gelecek zaman ifade eden- "sevfe" edatıyla
kullanarak, bu işi "daha sonra"
yapacağını özellikle belirttiğini görüyoruz.
Bu olgu, Hz. Yakub'un kalbinin o an için bile halâ sızladığı
biçiminde pekalâ yorumlanabilir...
GÖZ YAŞART ICI
SAHNELER
Ayetlerde, kıssadaki sürprizlerin aktarılmasına
devam ediliyor. Ancak, zamandan ve mekândan bir atlama yapılarak
hemen kıssamızın büyüleyici ve göz yaşartıcı
nitelikteki son sahnesine geçiliyor:
|
|
O |
|
O |
|