O |
Yusuf
|
O |
|
91- Kardeşleri; "Vallahi, Allah seni bize üstün kıldı,
biz hep suçlu idik dediler...
Yanlışlıklarını açıkça
söyleyerek, günah işlemiş olduklarını kabul
ediyorlar. Derece, nezaket, sakınma ve iyilik etme gibi
konularda Allah'ın Hz. Yusuf u kendilerinden üstün kıldığını
gördüklerini açıkça söylüyorlar. Buna karşılık
Hz. Yusuf da onlara kucak açarak, onları
bağışlayarak, içine düştükleri utanılası
konuma son veriyor. Değerli bir insanın göstereceği
bir erdemdir bu! Daha önce darlık sınanmasından
alnının akıyla çıkmış olan Hz.
Yusuf, böylece bollukla sınanmasını da
başarıyla atlatıyor. Kuşkusuz ki O, iyilik
eden kimselerdendi.
92- Yusuf dedi ki; "Bugün size kınama yok, Allah günahlarınızı
bağışlar, O merhametlilerin en merhametlisidir.
"
Size kusur bulmuyorum, sizi kınamıyorum! Bu mesele
benim için bitmiştir. Bu meseleyi ben kendi adıma bütünüyle
unutuyorum. Allah, sizlerin günahlarınızı
bağışlasın. O ki merhametlilerin en
merhametlisidir. Ardından söz, başka bir konuya geliyor.
Sıra, üzüntüsünden gözleri ağarmış
babasına geliyor. Hz. Yusuf bir an önce, babasına müjdeyi
yetiştirebilmek, onu görebilmek, onun yüreğindeki hüznü
dindirebilmek, hastalıktan bedeninin çektiği
acılara son verebilmek, artık görmez olan gözlerini
yeniden sağlığına kavuşturabilmek için
yanıp tutuşmaktadır. Bu sebeple de
kardeşlerine şöyle diyor:
93- "Şimdi şu benim gömleğimi götürüp
yüzüne sürün de gözleri açılsın. Sonra bütün
ailenizle birlikte bana geliniz. "
Hz. Yusuf, gömleğine sinmiş kokusunun,
babasının körelmiş gözlerini tekrar sağlığına
kavuşturabileceğini nereden bilmişti? Bu,
Allah'ın kendisine öğrettiği bilgilerdendir. Pek
çok durumda, şok etkisi yaratabilecek bir sürpriz, olağanüstü
şeylerin gerçekleşmesine neden olur... Hem Hz. Yusuf da
Hz. Yakub da birer peygamber olduklarına göre, böylesi bir
mucizenin gerçekleşmesi de son derece normal değil
midir?
SÜRPRİZLER ZİNCİRİ
Kıssanın bu bölümünde sürpriz üstüne sürprizle
karşılaşıyoruz. Bu heyecanlı sahneler Hz.
Yusuf'un küçük bir çocukken görmüş olduğu rüyanın
yorumlanmasına dek sürecek...
94- Kervan yola çıkınca, babaları
yanındakilere; "Eğer bana bunak demeyecekseniz, söyleyeyim
ki, burnuma Yusuf'un kokusu geliyor" dedi...
Hz. Yusuf'un kokusu! Her şey akla gelebilir, ama böyle
bir şey asla! Aradan geçen onca uzun bir zamandan sonra Hz.
Yusuf'un halâ hayatta olabileceği kimin aklından geçer
ki! Durum böyle olduğu halde, artık gözleri bile
görmeyen bu yaşlı adam Hz. Yusuf'un kokusunu
alıyor!
Ne diyor? Bu ihtiyar da iyice sapıttı demeyecekseniz
doğrusu ben, Yusuf'un kokusunu alıyorum. "Eğer
bana bunak demeyecekseniz", dediğime
inanacaksanız, size bir şey söyleyeyim mi, ta
uzaklardan Yusuf'un kokusu geliyor burnuma!
Kervan yola çıkar çıkmaz Hz. Yakub, Hz. Yusuf'un
kokusunu nasıl olmuş da alabilmiştir? Ayrıca,
kervanın bu ayette sözü edilen anlamıyla yola çıkış
noktası neresidir? Kimi tefsirciler, kervanın yola çıkış
noktasının Mısır olduğu; Hz. Yakub'un da
Hz. Yusuf'un kokusunu bu denli uzak bir mesafeden
aldığı görüşündedir. Ancak meselenin
gerçekten böyle olduğuna ilişkin bir gösterge yoktur.
Kim bilir? "Kervan yola çıkınca" derken belki
de, Kenan diyarındaki ana yolların kesiştiği
nokta ve de kafilenin bu noktadan Hz. Yakub'un biraz ötedeki
mahallesine doğru yola çıkması kastedilmektedir.
Burada, bir peygamber durumundaki Hz. Yakub'un ve yine bir
peygamber durumundaki Hz. Yusuf'un pekalâ gösterebilecekleri bir
mucizeyi reddetmeye çalıştığımız düşünülmesin.
Bizim yaptığımız, Kur'an'daki bu ayetin içerdiği
anlamın ya da kesin bir kanıtın ötesine geçmemeye
çabalamaktan ibarettir. Nitekim burada sözünü ettiğimiz
mesafenin ne kadar olduğu konusunda, kesinkes doğru
kabul edilen bir hadis bulunmamaktadır. Ayrıca kimi müfessirlerin
bu mesafe konusunda ileri sürdükleri görüşün doğru
olduğuna ilişkin de ayetin orijinalinde en ufak bir
işaret yoktur!
Ancak Hz. Yakub'un çevresindeki kimseler, onun kadar üstün
bir dereceye ulaşamamış olduklarından, onun
duyduğunu belirttiği Hz. Yusuf'un kokusunu da
alamamaktadırlar:
95- Yanındakiler, Hz. Yakub'a; "Vallahi, sen halâ o
eski şaşkınlığının pençesindesin"
dediler..
Halâ Hz. Yusuf'u kaybetmenin
şaşkınlığı içerisindesin. Nice
zaman önce bilinmezliklere karışıp gitmiş ve
artık asla gelmeyecek olan Yusuf'u halâ bekleyip durmaktan
aklını bozmuşsun sen!
Ama bu beklenmedik sürpriz gerçekleşecektir. Üstüne
üstlük, bununla birlikte bir sürpriz, bir mucize daha yaşanacaktır:
|
|
O |
|
O |
|