19- Bir kervan geldi, sucularını su almaya gönderdiler.
Adam kovasını kuyuya sarkıtınca "Müjde,
işte size bir oğlan çocuğu" dedi.
Kervandakiler onu satmak üzere sakladılar. Oysa Allah ne
yaptıklarını biliyordu.
20- Yusuf'u ucuz bir fiyatla, birkaç paraya sattılar.
Çünkü onu bir an önce ellerinden çıkarmak
istiyorlardı.
Kuyu, kervanların yolu üzerindeydi. Kervancılar bu tür
kuyulara gelip su ararlardı. Yağan yağmur
suları bu kuyularda birikip, bir müddet kalırdı.
Bu kuyuda görüldüğü üzere, kimi kez bir damla suyun
bulunmadığı da olurdu.
"Bir kervan geldi."
Kervan ya da kafile izcileri, gezgin tüccarları ve
korumalarıyla uzun yolculuklar yapmasından ötürü,
ayette
"seyyâra"
sözcüğüyle
ifade ediliyor.
"Sucularını su almaya gönderdiler..."
Yani, onlara su bulma konusunda uzman olan, bölgeyi iyi tanıyan
kimseleri gönderdiler.
"Adam, kovasını kuyuya sarkıtınca."
Sucu, su bulunup bulunmadığını anlamak ya
da kovasını suyla doldurmak için kovayı kuyuya
saldı. Okur için kıssanın sürprizlerini korumak
için ayet, Yusuf'un kovaya tutunup kuyudan çıkışını
anlatmaksızın, hemen sucunun sözüne geçiyor. Sucu:
"Müjde: `İşte size bir oğlan çocuğu'
dedi."
Ayet yine, bu sürpriz karşısında onların
aralarında neler konuştuklarını, Yusuf'un o
anki durumunu, kurtuluş anındaki heyecanını
anlatmaksızın, hemen onun, kervancıların
elinde düştüğü duruma geçiyor:
"Kervandakiler onu satmak üzere sakladılar."
Onu kaçak bir mal olarak kabul edip, köle olarak satmayı
kararlaştırdılar. Kimsenin farkına
varmaması için onu sakladılar. Sonra da ucuz bir fiyata
satıverdiler:
"Yusuf'u ucuz bir fiyatla, birkaç paraya sattılar."
O zamanlar fiyat düşük olduğunda paraları
sayarak, yüksek olduğunda ise, tartı yoluyla
alışveriş yapıyorlardı.
"Çünkü onu bir an önce ellerinden çıkarmak
istiyorlardı."
Çünkü onlar, bir çocuğu köleleştirip satmak gibi
bir suçlamayla yüzyüze gelmek istemedikleri için, onu bir an
önce ellerinden çıkarmak istiyorlardı... Böylece, Hz.
Yusuf'un yaşamındaki ilk sıkıntı son
bulmuş oluyordu. Kıssamızın ikinci perdesinde
bir köle olarak satılan Yusuf, Mısır'a
varmış bulunmaktadır. Onu satın alan kişi,
onun iyi bir karakter taşıdığının
farkına varmış ve hanımına da ona iyi
bakmasını öğütlemiştir. -Bu çocuğun
iyi bir insan olacağı nurlu yüzünden, özellikle de
erdemli karakterinden zaten besbelliydi.- İşte bu olay,rüyanın
gerçekleşmesindeki olaylar örgüsünün ilk ilmeğini
oluşturuyor.
Ancak Hz. Yusuf ergenlik çağına girdiğinde,
kendini bir başka sıkıntı, bir başka
sınav beklemektedir. O, ancak Allah'ın esirgemesiyle
aşılabilecek olan bu sınavı, kendisine verilen
hikmet ve bilgiyle göğüsleyecektir. Saray ortamında,
bir başka deyimle "sosyete sınıfı"
ortamında ve de bu ortamın içinde barındırdığı
sapıklıklar ve günahlar arasında, yolunu
şaşırıp kaybedebilme tehlikesiyle burun buruna
gelme sınavıdır bu! Hz. Yusuf'un bu
sıkıntıyla yüzyüze gelmesinin, sıkıntıyı
olanca şiddetiyle yaşamasının ardından,
bu sınavdan, ahlâkını ve dinini koruyarak tertemiz
bir biçimde çıkabilmeyi
başardığını göreceğiz...