Geçmişteki bu insanların bıraktıkları
izleri gözlemlemek, yürekleri tir tir titretecek, en katı
insanların yüreklerini bile ürpertecek bir iştir. Geçmişteki
bu insanların hareketlerini, barınaklarını ve
telaşlarını bir film şeridi gibi gözünüzün
önüne getirin! Düşünün onlar da bir zamanlar hayattaydılar!
Bu yerlerde gidip gelip dolaşıyorlardı.
Korkuyorlardı, umutlar taşıyorlardı. Onlar da
hırs doluydular. Kendilerince bir yerlere varabilmek için
didiniyorlardı... Ama derken, derin bir sessizliğe gömülüp
gidiverdiler. Ne duyguları kaldı, ne de hareketleri!
Bakın, onlardan kalan şu harabelerde, in-cin top oynuyor
şimdi! Yokluğa karışıp gidiverdiler!
Kendileriyle birlikte duyguları, kafalarında çizdikleri
dünyaları, düşünceleri, hareketleri ve barınakları
da yok olup gidiverdi! Gözlerde büyüyen, gönüllerde ve
duygularda taht kuran dünyaları, kendileriyle birlikte
yokluğa karışıverdi!.. İnsan
gaddarın, aymazın, acımasızın teki bile
olsa, tüm bunları ibret gözüyle düşündüğünde,
yüreği ister istemez ürperip titreyecektir. Bu nedenledir
ki, Kur'an yer yer insanları ellerinden tutarak, onları
geçmiş toplumların akıbetlerini ibret gözüyle
seyrederek şöyle bir düşünmeye özendirmektedir:
Daha önceki peygamberler de, ne melektiler, ne de bambaşka
bir yaratık! Onlar da tıpkı senin gibi bir
insandılar! Daha olgun, daha görgülü, daha nazik
olabilmeleri için tıpkı senin gibi onlar da, Bedeviler
arasından değil, şehirliler arasından seçilmiş
birer insandılar!.. Çağrı ve doğru yola
eriştirme noktasında sana verilen misyonun güçlüklerine
karşı dayan! Kendilerine vahiy indirilmemiş
erkeklere ilişkin Allah'ın yasası gereğince,
senin mesajın da sürüp gidecektir...
"Onlar yeryüzünde gezerek kendilerinden önceki inkârcı
milletlerin sonunun nasıl olduğunu görmüyorlar mı?"
Kendi sonlarının da onların sonlarından
farksız olacağını kafalarına
yerleştirsinler! Daha önceki toplumların
bıraktıkları izlerde apaçık görülen Allah'ın
yasası, onlar için de aynen geçerli olacaktır.
Onların da yeryüzündeki akıbetleri, bir gün buradan
çekip giderek tarihe gömülmek olacaktır:
"Kötülükten kaçınanlar için ahiret yurdu,
dünyadan daha hayırlıdır." Onlar için
ahiret yurdu, sonsuz bir yaşamın sözkonusu olamayacağı
bu dünyadan daha hayırlıdır.
"Bunu düşünemiyor musunuz?"
Allah'ın geçmiş toplumlara ilişkin
yasasını hiç düşünmüyor musunuz? Bunu bir
türlü anlayamıyor musunuz ki, halâ üçbeş günlük
dünyanın sınırlı güzelliklerini, ahiret
yurdunun bitimsiz güzelliklerine yeğlemekte direniyorsunuz?
Ardından peygamberlerin yaşamında, hiçbir
gecikme hiçbir görmezlikten gelme olmaksızın
Allah'ın yasasının işleyeceği,
Allah'ın vaadinin gerçekleşeceği o belirleyici
anın öncesindeki, o çetin ve sıkıntılı
sürecin anlatımına geçiliyor: