ise uzak hem de
çok uzak bir temennidir.
Biz bu işaretin vurgulamak istediği gerçeğin
psikolojik boyutundan ve iman esasına dayalı, doğru
ve evrensel düşüncenin inşasına yönelik mesajından
yararlanıyoruz.
"Allah yedi kat gök ve yerden bir o kadarını
yarattı." şeklinde ifade edilen akıllara
durgunluk veren evrene yönelik bu işaret
karşısında insan duygusu donakalıyor. Kalp
Allah'ın gücünü uçsuz bucaksız mülkünü gözler
önüne seren sahnelerden birinin karşısında
buluyor kendini. Bırakın dünya mülkünün bir kısmını
bırakın dünyada olup biten bazı olayları,
bırakın kocanın ödediği veya
kadının indirim yaptığı birkaç kuruş
parayı... Bütün yeryüzü bu uçsuz bucaksız mülk karşısında
küçülüveriyor, önemsizleşiyor...
İşte şu yedi kat gökyüzü ve yedi kat yer veya
yerler arasında iner Allah'ın emirleri. Şu anda bu
surede onlara yöneltilen emir de bunlardan biridir. Şu halde
bu emir, insanların güçleri oranında zaman ve mekana
ilişkin düşüncelerinden kaynaklanan ölçüler bakımından
da oldukça önemlidir, olağanüstüdür. Bu emre karşı
çıkmak, gökler ve yerler arasında yankılanıp
duran, yüceler aleminin ve göklerde ve yerlerde yüce Allah'ın
yarattığı diğer varlıkların
dinlediği emre karşı gelmektir. Bu öylesine ağır
bir cürümdür ki, akıl sahibi hiçbir mümin buna
yeltenemez. Kendisini karanlıklardan aydınlığa
çıkarmak için kendisine Allah'ın açık ve
anlaşılır ayetlerini okuyan, göklerle yerler arasında
yankılanan bu emri bildiren bir elçi gelmiş bulunan hiçbir
mümin bu iğrenç suçu işleyemez.
Göklerle yer arasında inen bu emir, müminin kalbine
Allah'ın her şeye gücünün yettiğine, hiçbir
şey O'nun iradesini engelleyemeyeceğine, O'nun
bilgisiyle her şeyi kuşattığına, bu uçsuz
bucaksız mülkünde olup biten veya kalplerin derinliklerinde
gizlenen hiçbir şeyin onun bilgisinden kaçamayacağına
ilişkin inancı yerleştirir. Bu mesaj iki açıdan
önemlidir.
Birincisi: Her şeyi ilmiyle kuşatan Allah,
boşanma ile ilgili hükümlerin uygulanmasını
emrediyor. Çünkü yüce Allah onların içinde bulunduğu
şartları, yaşadıkları ortamı,
onların çıkarını ve kapasitelerini göz
önünde bulundurarak bu hükümleri indirmiştir. Şu
halde bu emre uymak ve en ufak bir konuda bile bu emrin
dışına çıkmamak yapılacak en uygun
davranıştır. Çünkü bu hükümleri koyan, her
şeyi ilmiyle kuşatan yüce Allah'tır.
İkincisi: Bu hükümler doğrudan doğruya
vicdanların duyarlılığına
bırakılmıştır. Çünkü yüce Allah'ın
bilgisinin ve her şeyden haberdar olduğunun bilincinde
olmak, göğüslerde geçen her türlü duyguyu bilen
Allah'tan korkmaktan başka bir şey düşünülmeyen
bir mesele karşısında vicdanların daha da
duyarlı olmalarının garantisidir.
Böylece sure, kalpleri boyun eğmeye, itaat etmeye
zorlayan bu dehşet verici, bu ürpertici mesaj ile son
buluyor. Kalpleri yaratan, onların
kıvrımlarını, gizli açık bölmelerini
bilen Allah yücedir, noksan sıfatlardan uzaktır.