O |
Şurä
|
O |
|
28- İnsanların umutsuzluğa düşmelerinin
ardından yağmuru indiren ve rahmetini yayan
Allah'tır. O, gerçek dosttur, övülmeye layık
olandır."
Bu da bir başka mesaj. Aynı şekilde yüce Allah'ın
yeryüzünde kullarına bahşettiği lütfun bir
yönünü hatırlatıyor. İnsanlar uzun süredir yağmur
yüzü görmemişlerdir. Bir damla yağmur
yağmamıştır. Hayatın sürmesi için
gerekli olan temel unsurdan, yani sudan yoksun duruyorlar... Artık
ümitlerini yitirmiş, karamsarlığa düşmüşlerdir.
Sonra yüce Allah yağmur indiriyor, su ihtiyaçlarını
gideriyor. Rahmetini her tarafa yayıyor. Bunun üzerine
yeryüzü canlanıyor, kuruyan yerler yeşeriyor, tohumlar
gelişiyor, bitkiler hareketleniyorlar. Hava yumuşuyor,
hayat akışını sürdürüyor, her tarafta
hareketlilik görülüyor. Çizgiler, yollar genişliyor,
kalpler açılıyor ve içinde arzular kıpırdanmaya
başlıyor. Ümit yeniden uyanıyor. Ümitsizlikle
rahmet arasında sadece birkaç saniye var. Bu birkaç saniye
içinde rahmet kapıları açılıyor, gök kapılarından
su iniyor. "O, gerçek dosttur, övülmeye layık
olandır." O, gerçek yardımcıdır,
kullarının rızkını ve hayatını
O, garantilemiştir. O'nun zatı da, sıfatları
da övgüye layıktır.
Burada yağmuru ifade etmek için Kur'an ayetinde seçilen
"Gays" kelimesi, etrafa yardım, kurtarma ve dara düşenin,
sıkıntıda olanın yardımına
koşma havası yayıyor. Nitekim gönderilen yağmurun
etkisi anlatılırken de aynı durum sözkonusudur... "Rahmetini
yayar." Bu
da tazelik, ümit ve sevinç havasını yayıyor. Bu
durum bizzat yeryüzünde bitkilerin açılıp
serpilmeleri ile, meyvelerin tomurcuklanması ile
yaşanmaktadır. Kuraklıktan sonra yağan
yağmurun sahnesi gibi hiç bir sahne duygu ve sinirleri yatıştırmaz.
Kalp ve vicdanı yumuşatıp rahatlatmaz. Hiçbir
sahne, yağmurun yağması ile birlikte her türlü
bitkiyi yeşerten, öldükten sonra yemyeşil bir renge bürünen
toprağın manzarası gibi kalbin
sıkıntılarını dağıtamaz, insan
ruhuna huzur veremez.
|
|
O |
|
O |
|