O |
Saffat
|
O |
|
75- Andolsun Nuh bize dua etmişti de ne güzel kabul etmiştik.
·
76- Onu ve ailesini büyük sıkıntıdan
kurtarmıştık. ·
77- Ancak O'nun soyunu sürekli kıldık. ·
78- Sonra gelenler arasında O'na iyi bir ün bıraktık.
·
79- Alemler içinde Nuh'a selâm olsun. ·
80- İşte biz güzel davrananları böyle
mükafatlandırırız. ·
81- Çünkü O bizim, inanan kullarımızdandı. ·
82- Sonra ötekileri (inanmayanları) suda boğduk.
Bu işaretin içinde Nuh'un Rabb'ine seslenmesi, ve yüce
Allah'ın onun duasına tam ve mükemmel olarak cevap
vermesi vardır. Bu
duaya, en
hayırlı sonuçla yüce Allah'ın kabul etmesi
vardır. "Ne güzel kabul etmiştik." Bu
işaretin içinde, Hz. Nuh ve çocukları ile kendisine
inananların, büyük sıkıntıdan
kurtulmaları vardır. Ancak Allah'ın
kurtulmalarını dilediği ve
yaşamasını takdir ettiği kimselerin
kurtulduğu tufan sıkıntısından... Bu
işaretin içinde, yüce Allah'ın Nuh'un -selâm üzerine
olsun- dünyanın sonuna kadar gelecek nesiller arasında
adının anılmasını takdir etmesi
vardır. Nuh'un -selâm üzerine olsun- dünyanın sonuna
kadar gelecek nesiller arasında adının
anılmasını takdir etmesi vardır. "Sonra
gelenler arasında O'na iyi bir ün bıraktık."
Bu işaret, ihsanına karşılık olmak üzere,
Nuh'a yeryüzünde Allah'ın selâmını ilan ediyor. "Alemler
içinde Nuh'a selâm olsun. İşte biz güzel davrananları
böyle mükafatlandırırız."
Allah'ın selâmından ve hayat boyu
anıldıktan sonra geriye, mükafat olarak ne kalır
ki? İhsanın ve mükafatın sebebi ise imandır. "Çünkü
O bizim, inanan kullarımızdandı." Müminlerin
akıbeti budur.
Nuh'un kavminden mü'min olmayanlara gelince: Yüce Allah onlar
için helâk olup yok olmayı takdir etmiştir: "Sonra
ötekileri (inanmayanları) suda boğduk." Bu
ilahi öykünün başında özetlendiği gibi, çağlar
ötesinden, insanlığın doğuşundan bu yana
Allah'ın adeti hep böyle olagelmiştir. "Biz
onların içine de uyarıcılar göndermiştik.
Bak, o uyarılanların sonu ne oldu. Ancak Allah'a gönülden
bağlı kullar o azabın dışında
kaldı." (saffat Suresi, 72-74)
HZ. İBRAHİM
Sonra İbrahim -selâm ona olsun-in hikâyesi gelmektedir.
Bu hikâye, iki ana bölüm halinde anlatılmaktadır.
Birinci bölümde, İbrahim'in kavmine çağrıda
bulunması, putları kırması, kavminin onu
öldürmeye karar vermeleri ve yüce Allah'ın onu
koruması ve kendisine kin besleyenleri yüzüstü bırakması
yer alır. Bu bölüm, daha önce Kur'an surelerinde yer almış
bir bölümdür. İbrahim'in hikâyesinde bir de yeni bir
bölüm vardır ki, sırf bu surede
anlatılmaktadır. Bu bölümde İbrahim'in rüya
görmesi, oğlunu boğazlaması, oğluna bedel
fidye verilmesi, olayları yer alır. Bunlar, bu bölümün
etkileyici üslubu, müthiş ifade gücü içinde adım
adım, merhale merhale açıklanır. Ve bizlere uzun
insanlık tarihi içinde, akide dünyasında, itaatin,
fedakârlığın, bedel vermenin ve teslimiyetin en yüce
tablolarını sergiler!
|
|
O |
|
O |
|