O |
Saffat
|
O |
|
174- Ey
Muhammed! Bir süreye kadar onlardan yüz çevir. ·
175- Onlara inecek azabı gözetle, onlar da göreceklerdir.
·
176- Azabımıza uğramakta acéle mi ediyorlar? ·
177- Fakat o azap yurtlarına indiği vakit
uyarılmış
olanların hali ne kötü olur! ·
178- Bir süreye kadar onları kendi hallerine bırak.
·
179- Ve bekle de gör, onlar da göreceklerdir.
Sen onlardan yüz çevir. Yüz çevir onlarâ aldırma.
Allah'ın senin hakkında ve onların hakkındaki
vaadi nasıl sonuçlanacakmış, sen ve onlar göreceğiniz
güne kadar bırak onları. Eğer onlar bizim
azabımızın çarçabuk gelmesini istiyorlarsa, azabımız
başlarına gelince vay onların haline. Çünkü azabımız
bir kavmin üzerine indi mi, sabahları acı olacaklar.
Çünkü kendilerine daha önce bir korkutucu gelmişti.
Ve yüce Allah, onlardan yüz çevirmeyi ve onları
kendileri ile baş başa bırakmayı yeniden
emretmekte, bu korkunç emirde gizli olan tehdidi tekrarlamaktadır.
"Ey Muhammed!
Bir süreye kadar
onlardan yüz çevir." Nitekim olacak şeylerin
korkunçluğuna işaret de tekrar edilmektedir. "Onlara
inecek azabı gözetle, onlar da göreceklerdir." Ve
onları korkunç bir musibet ima eden kısa bir ifade ile
baş başa bırakmaktadır.
Bu sure, yüce Allah'ın tenzihi ile kuvvet ve üstünlüğü
O'na has kılarak, Allah'dan peygamberlerine selâm ile,
hamd'in bir olan, ortağı olmayan alemlerin Rabbi olan
Allah'a ilanı ile son bulmaktadır.
180- Kudret ve
şeref sahibi
Rabb'in, onların taktıkları sıfatlardan münezzehtir,
yücedir. ·
181- Selâm gönderilen peygamberlere. ·
182- Hamd, alemlerin Rabb'i Allah'a!
Bu bitiş, surenin konularına uygun ve ele
almış olduğu konuları özetleyen bir bitiştir.
|
|
O |
|
O |
|