İnsanlar bu haber karşısında hayretten
dehşete düşebilirler... Cansız olan görkemli dağlar
Hz. Davud ile birlikte sabah-akşam yüce Allah'ı noksan
sıfatlardan tenzih ediyorlar. Hem de Hz. Davud'un Rabb'i ile
baş başa kaldığı, onu zikreden, yücelten
nağmelerini okuduğu her zaman. Kuşlar onun
nağmelerini dinlemek, şiirlerini onunla birlikte tekrar
itmek için başına toplanıyorlar... İnsanlar
bu haber karşısında hayretten afallayabilirler.
Çünkü bu onların alışageldikleri yasalara
aykırıdır. Onların
alıştıkları yasalara göre insan türü,
hayvan türü ve dağlar arasında engel vardır.
Bunlar birbiriyle diyalog kuramazlar!
Fakat dehşet bunun neresinde? Hayret bunun neresinde? Bütün
bu yaratıkların geçekliği birdir. Cinsleri
şekilleri, sıfatları ve çehreleri birbirinden ayıran
farkların ötesindeki gerçeklikleri birdir. Bütün varlıkların
yaratıcısı olan Allah konusunda hepsi birleşir.
Canlısıyla, cansızıyla her şeyi bu
noktada bütünleşir. İnsanın Rabb'ı ile
ilişkisi-bağlı gerçek samimiyet, aydınlanma
ve arınma derecesine vardığında bu engellerin
hepsi ortadan kalkar. Hepsinin yalın gerçekliği ortaya
çıkar. Bu varlıkların temel özelliklerini oluşturan
ve onları alışılan hayatın içinde
birbirinden ayıran cins, şekil, sıfat ve cehre
engellerinin ötesinde ilişkiye geçirir!
Yüce Allah kullarından biri olan Hz. Davud'a bu özelliği
vermişti. Dağları onun emrine vermişti.
Sabah-akşam onunla birlikte Allah'ı anıyor, onu
takdis ediyorlardı. Kuşları da etrafında
toplayarak terennümlerini tekrar etmelerini, Allah'ı yüceltmelerini
sağlamıştı. Bu servet ve iktidarın
ötesinde peygamberlik ve Allah'ın seçkin kulu olma ile
birlikte kendisine verilmiş ilahi bir armağandı.
Hz. Davud'un hükümranlığı sağlam ve güçlüydü.
Hikmet ve sağduyu ile hükümranlığını sürdürüyordu.
Ayeti kerimede geçen "faslul-hitap" kavramı onun
verdiği hükümdeki tereddütsüzlüğünü ve kesin
kararlılığını ifade etmektedir. Bu
özellik hikmet ve kuvvet ile bütünleştiğinde
insanlık dünyasında yargı ve iktidardaki
olgunluğun zirvesini oluşturur.
Bütün bu özelliklerine rağmen Hz. Davud sınanma ve
denenme ile karşılaşıyor. Allah'ın gözü
kendisinden ayrılmıyor. Onu koruyor.
Adımlarına kılavuzluk ediyor. "Allah'ın
Eli" onunla beraber oluyor. Ona zaaflarını ve
hatalarını gösteriyor. Onu yolun tehlikelerinden
koruyor. Ona nasıl korunacağını öğretiyor.