Kur'an'ın anlatımı tam bu sırada
onları kendi hallerine bırakıp, Hz. Peygambere yöneliyor.
Toplumun anlayışsızlığına, Allah'a
karşı edeplerini takınmamasına cezayı
hemen istemesine, Allah'ın cezasını yalan
saymasına ve Allah'ın rahmetini inkâr etmesine karşı
O'nu teselli ediyor, kendisinden önceki peygamberlerin başına
gelen musibetleri, sınanmaları ve bu sınanmalardan
sonra Allah'ın rahmetinin onlara kavuşmasını
hatırlaması gerektiğini bildiriyor...
Şimdi ele alacağımız bölümün tamamı,
peygamberlerin -salât ve selâm üzerine olsun- hayatlarından
alınan kıssalardan ve örnek davranışlarından
oluşmaktadır. Bunlar anlatılıyor ki,
Peygamberimiz -salât ve selâm üzerine olsun- onları
hatırlasın. Toplumundan gördüğü yalanlama, itham,
iftira ve hayret türünden tepkilere karşı dirensin,
insanın içini daraltan, canını sıkan bu gibi
sıkıntılara karşı sabretsin.
Bu kıssalar aynı zamanda Peygamberimizden önceki
peygamberlerin ilahi rahmete kavuştuklarını, onlara
bol bol nimet ve fazilet yağdığını
sergilemekte, yüce Allah'ın onlara yetki ve iktidar
verdiğini, büyük bağışlarda bulunup
onları koruduğunu ortaya koymaktadır. Bu da müşriklerin
yüce Allah'ın Hz. Muhammed'i elçi olarak seçmesine akıl
erdirememelerine bir cevap niteliğindedir. Hz. Muhammed'in
peygamberlerin ilki olmadığını açıklamaktadır.
Bu peygamberlerin bazılarına yüce Allah peygamberliğin
yanında yetki ve iktidar da vermiştir. Dağları
ve kuşları bazılarının emrine ~ermiştir.
Bazılarının emrine rüzgarı ve
şeytanları vermiştir... Hz. Davud ve Hz. Süleyman
gibi... O halde yüce Allah'ın doğru olan Hz. Muhammed'i
Kureyş'in içinden seçerek onu son peygamber yapması ve
O'na Kur'an'ı indirmesi konusunda hayret edilecek ne var ki?
Ayrıca bu kıssalar, yüce Allah'ın sürekli
olarak elçilerini (peygamberlerini) gözetip koruduğunu, yönlendirmeleri,
direktifleri ve eğitmesiyle onları nasıl
kolladığını tasvir etmektedir. Bu
peygamberlerin hepsi birer insandı. Tıpkı Hz.
Muhammed'in -salât ve selâm üzerine olsun- bir insan olduğu
gibi. Onların her birinde beşeri zaaflar da bulunuyordu.
Fakat yüce Allah onları, zaafları ile baş
başa bırakmıyor, kendilerini koruyordu. Onlara
yapacaklarını açıklıyor ve kendilerini yönlendiriyordu.
Günahlarını bağışlamak ve onlara ikramda
bulunmak için kendilerini sınavlardan geçiriyordu...
İşte bu bölümde anlatılan olaylar peygamberimizin
-salât ve selâm üzerine olsun- kalbine huzur veriyor, Rabb inin
kendisini koruduğunu, hayatının her
adımında, her aşamasında O'nun himayesi ve gözetimi
altında olduğuna bütün kalbiyle güvenmesine zemin hazırlıyordu.