52- Ey Muhammed! Sen ölülere işittiremezsin;
arkalarını dönüp giden sağırlara da çağrını
işittiremezsin.
53- Ve sen, körleri de sapıklıklarından çıkarıp
yola getiremezsin. Sen ancak ayetlerimize inananlara
işittirirsin de onlar müslüman olurlar.
Varlık bütünüyle iletişimini kaybettiği için,
onun yasaları ve sistemlerini kavrayamayan ölüdür. Onda
hayat yoktur. Ondaki hayat hayvansal bir hayattır, hatta
ondan daha sapık ve daha düzeysiz bir hayattır. Hayvan;
ona çok az ihanet eden yapısıyla yolunu bulabilmektedir.
Kalplere işleyen Allah'ın ayetlerini duyduğunda
icabet etmeyen sağırın
sağırıdır. Ses titreşimlerini işiten
iki kulağı olsa da! Varlığı tüm
pozisyonlarını kapsayan Allah'ın işaretlerini
görmeyen, bir hayvan olarak iki gözü olsa da kördür!
"Sen ancak, ayetlerimize inananlara işittirirsin de
onlar da müslüman olurlar."
İşte çağrıyı işitenler
bunlardır. Çünkü kalpleri diri, sağduyuları açık
ve kavrama yetkileri sağlamdır. Dolayısıyla
onlar işitiyor ve müslüman oluyorlar. Çağrının
yaptığı sadece yapılarını
uyarmadır, onlar hemen karşılık veriyorlar.
ETKİLEYİCİ BİR GEZİNTİ
Surenin akışı onları yeni bir gezintiye çıkarmaya
yöneliyor. Bu dış dünyanın sahnelerinde
değil, kendi özlerinin içeriği ve yeryüzündeki yaratılış
aşamalarında gerçekleşecek. Gezi sonunda, ahiret
hayatı ve iki hayat arasındaki güçlü bağlantıya
uzanıyor: