MÜNAFİKLARIN DÖNEKLİĞİ
53- Ey Muhammed, münafıklar kesin kesin bir dille yemin
ederek kendilerine emir verecek olursan savaşa çıkacaklarım
söylerler. Onlara de ki; "Yemin etmeyiniz. İtaatkârlığınız
bellidir. Hiç kuşkusuz Allah, ne
yaptığınızdan haberdardır."
54- Onlara de ki, "Allah'a itaat ediniz, Peygambere itaat
ediniz. Eğer bu çağrıya yüz çevirirseniz,
biliniz ki, Peygamber kendi görevinden sorumlu olduğu gibi,
siz de kendi görevinizden sorumlusunuz. Peygambere düşen,
sadece ilahi mesajı açık bir dille duyurmaktır."
Münafıklar Peygamberimize -salât ve selâm üzerine
olsun- eğer kendilerine savaşa çıkma emrini
verecek olursa mutlaka savaşa çıkacaklarına yemin
ederlerdi. Allah da onların yalan söylediklerini biliyordu.
Bu yüzden ayıplayarak, yeminlerini alaya alarak şöyle
buyuruyor.
"Onlara de ki: Yemin etmeyiniz, itaatkârlığınız
be
llidir."
Yemin etmeyiniz, çünkü nasıl itaat ettiğiniz
bellidir. Bu sözleriniz ciddiye alınmaz, bu yüzden yemine
veya pekiştirmeye gerek yoktur. Tıpkı
yalancılığı ile ünlü birinin yalan söylediğini
gördüğünüzde "Doğru söylediğin konusunda
bana yemin etme. Çünkü hiçbir delile gerek olmadan her
şey apaçık ortadadır" demeniz gibi.
Alay ve kınamanın üzerine şu değerlendirme
yapılıyor. "Allah ne
yaptığınızdan haberdardır."
Yemine, pekiştirmeye gerek yok. Allah sizin itaat
etmeyeceğinizi, savaşa çıkmayacağınızı
biliyor.
Bu yüzden ayetlerin akışı dönüyor ve onları
itaate, gerçek itaate çağırıyor, bilinen sözde
davranışlara değil.
"Onlara de ki:"Allah'a itaat ediniz, Peygambere itaat
ediniz."
"Eğer bu çağrıya yüz çevirirseniz."
Burun kıvırırsanız, münafıklığınızı
sürdürürseniz,doğru yola girmezseniz.
"Biliniz ki, peygamber kendi görevinden sorumludur."
Peygamber Allah'dan aldığı mesajı insanlara
ulaştırmaktan sorumludur. Nitekim bu görevini yerine
getiriyor da.
"Siz de kendi görevinizden sorumlusunuz."
Sizin göreviniz de Allah'a ve Peygambere itaat etmeniz, samimi
olmanızdır. Ama siz yan çizdiniz, görevinizi yerine
getirmediniz.
"Eğer O'na itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz."
Mutluluğa ve kurtuluşa ulaştıran dengeli ve
tutarlı hayat sistemini bulursunuz.
"Peygambere düşen, sadece ilahi mesajı açık
bir dille duyurmaktır."
O sizin imanınızdan sorumlu değildir. Sizin yan
çizmenizin suçu ona ait değildir. Tersine
yaptığınızdan siz sorumlusunuz, yan
çizmenizden, isyan etmenizden, Allah'ın ve Peygamberinin
emrine muhalefet etmenizden dolay siz
cezalandırılacaksınız.
GERÇEKLEŞECEK OLAN VAAD
Münafıkların durumu sunulduktan ve bu sonuçlandırıldıktan
sonra surenin akışı onları kendi hallerine
bırakıyor ve itaatkâr mü'minlere dönüyor, içten
gelen itaatkârlıklarının, harekete dönüşen
imanlarının kıyametteki hesaplaşmadan önce bu
dünyadaki mükâfatını açıklıyor.