Gece ve gündüzün bu şaşmaz ve değişmez düzen
içinde dönüşümünü, evreni yönlendiren yasanın
çalışma şeklini ve Allah'ın
sanatını düşünmek kalbi uyandırır,
duyarlılığını arttırır.
İşte Kur'an alışkanlığın derin
etkisini giderdiği bu sahnelere kalbi yöneltiyor. Amaç,
kalbin her zaman taze bir duyarlılıkla, her zaman zinde
bir heyecanla evrene dikkatle yönelmesini sağlamaktır.
İnsanoğlu gece ve gündüz mucizesini ilk defa düşününce
kimbilir ne duygulara kapılmıştır. Ve bu
mucize hiç değişmeden sürmektedir. Güzelliğinden
ve göz alıcılığından hiçbir şey
kaybetmemiştir. Fakat paslanan ve uyuşan insan kalbidir.
O'dur heyecanını yitiren. Onlar tazeyken ya da bizim
duygularımız henüz pörsümemişken
karşılaştığımızda kalbimizin
tarifsiz duygulara kapılmasına neden olan nice mucizenin
farkında olmadan geçip gittiğimizde
hayatımızın ne kadar önemli bir yönünü yitirmiş
oluruz, nice güzellikler kaçırmış oluruz?
Kur'an uyuşmuş
duyarlılığımızı
canlandırıyor, uyumuş duygularımızı
uyandırıyor. Sıcaklığını
yitirmiş, donmuş kalplerimize dokunuyor. Yorgun
vicdanımızı harekete geçiriyor, evreni ilk defa'
gözlemlediğimizde içinde bulunduğumuz
duyarlılığı taze tutarak gözlemleyelim diye.
Evrende meydana gelen her olayı etraflıca düşünelim
diye. Ötesindeki gömülü sırrı, gizli büyüyü araştıralım
diye. Çevremizdeki her şeyde faaliyet gösteren Allah'ın
elini gözetleyelim diye. Onun sanatındaki hikmeti düşünelim,
varlığın katmanlarına yerleştirilmiş
ayetlerinden ibret dersleri alalım diye.
Hiç kuşkusuz yüce Allah, varlık alemine her
baktığımızda onu bizim için hazırlamakla,
bizi de ilk defa görüyormuş gibi duygulanacak, zevk alacak
yeteneklere sahip kılmakla bize lütufta bulunmuştur.
Biz sayısız kere evrenle karşı
karşıya kalırız. Her seferinde de sanki ilk
defa görmüş gibi oluruz. Onu görmenin verdiği zevki
her seferinde de taptaze hissederiz.
Hiç kuşkusuz varlık alemi güzeldir, göz kamaştırıcıdır,
görkemlidir. Bizim fıtratımızla varlık
aleminin fıtratı birbirleriyle uyuşmaktadır.
Çünkü bizim fıtratımız da onun geldiği
kaynaktan alır varlığını, O'nun
dayandığı yasalar sistemine o da dayanır. Bu yüzden
varlık aleminin vicdanı ile ilişki kurmak bize bir
yakınlık, güven, bağlılık,
tanışıklık ve kayıp ya da görülmeyen
bir yakınla buluşmanın verdiği sevince benzer
bir sevinç duygusunu bahşeder.
Varlık aleminde Allah'ın nurunu buluruz. Çünkü
Allah göklerin ve yerin nurudur. Açık bir duygu ile,
uyanık bir kalp ile ve planın özüne nüfuz eden derin
bir düşünce ile varlık alemini gözlemlediğimizde,
aynı anda hem dış alemde hem de içimizde Allah'ın
nurunu görürüz.
Bu yüzden Kuran bizi defalarca uyarıyor. Bunca güzelliğin
farkına varmadan gözü kapalı geçip gitmeyelim diye
duygularımızı ve ruhumuzu değişik göz
kamaştırıcı varlık sahnelerine yöneltiyor.
Ki şu yeryüzündeki yolculuğumuza asılsız ya
da gülünç sayılacak kadar az bir azıkla çıkmayalım...
HAYATIN KAYNAĞI
Surenin akışı evrensel sahneleri sunmaya ve
dikkatimizi bu sahnelere çekmeye devam ediyor. Bu amaçla hayatın
tek bir kaynaktan ve aynı tabiattan meydana gelişini,
kaynak ve tabiat birliğine rağmen değişik
şekillerde ortaya çıkmasını sunuyor.