O |
Nür
|
O |
|
42- Göklerin ve yerin egemenliği Allah'ın
tekelindedir ve herkes Allah'a dönecektir.
O'ndan başkasına yönelinmez. O'nun dışında
sığınak yoktur, O'nunla buluşmaktan kaçmak
mümkün değildir, O'nun cezasından kurtuluş yoktur.
Ve dönüş Allah'adır.
İnsanların farkına varmadan geçip gittikleri
evrensel sahnelerden biri daha. Bu sahnede göz zevkine hitap eden,
kalplere yönelik ibret dersleri vardır. Allah'ın
sanatını ve ayetlerini nur, hidayet ve iman
kanıtlarını etraflıca düşünmeye uygun
bir ortam.
43- Görmüyor musun ki, Allah bulutları oradan oraya sürüyor,
sonra birleştiriyor, Sonra üstüste yığıp
yoğunlaştırıyor. Arkasından
aralarından yağmur yağdığını görürsün.
Yine Allah gökten dağlar gibi dolu yüklü bulutlar
indiriyor. Bu doluyu dilediklerinin başına
yağdırıyor ve dilediklerinden uzak tutuyor.
Bulutlardan çıkan şimşeğin
parıltısı, gözleri kamaştırır.
Sahne yavaş yavaş ve uzatılarak sunuluyor.
Birleşip toplanmadan önce parçalar etraflıca düşünülsün
isteniyor. Bütün bunlar, kalbe dokunmayâ, onu uyarmaya, düşünüp
ibret almaya, gördüklerinin ötesinde Allah'ın
sanatını algılamasını sağlamaya
ilişkin hedefi gerçekleştirme amacı ile
sunuluyorlar.
Kuşkusuz Allah'ın eli bulutları toplar ve
onları bir yerden başka bir yere sürükler. Sonra onları
birleştirip yoğunlaştırır. Böylece
üstüste yığılırlar.
Ağırlaştığı zaman sular çıkar,
sağanak ve iri taneli yağmurlar yağdırır.
Bu halleriyle dağlar kadar görkemli, onlar kadar
heybetlidirler. İçlerinde küçük sert kar taneleri (dolu)
vardır. Bulutların dağlara benzediğini en iyi
uçak yolcuları görür. Uçak yükselip bulutların
üstünden veya arasından geçtiği zaman,
iriliğiyle, uçurumlarıyla, iniş ve çıkışlarıyla
gerçek bir dağ manzarasıyla karşı
karşıya kalınır. Hiç kuşkusuz bu, uçağa
binmediği sürece insanın göremeyeceği bir gerçeği
tasvir eden bir ifadedir.
İşte bu bulut dağları, Allah'ın evrene
egemen kıldığı yasası uyarınca
Allah'ın emrine boyun eğerler. Yüce Allah bu yasası
uyarınca dilediğinin üstüne yağmur
yağdırır, dilediğini de bundan yoksun
bırakır. Bu büyük sahnenin sonu ise şöyle bağlanıyor:
"Bulutlardan çıkan şimşeğin
parıltısı, gözleri kamaştırır."
Hiç kuşkusuz bu ifade, tasvirde uygunluk yöntemi uyarınca
uçsuz bucaksız evrendeki büyük nurun oluşturduğu
atmosferle ahenk sağlamak için yer alıyor.
|
|
O |
|
O |
|