Allah yolunda savaşmaktan ve durumları ile müslümanın
hami etini mü'minin onurunu ve genel anlamda insanlığın
acıma duygusunu etkileyecek bir tabloda sunulan bu
ezilmiş erkek, kadın ve çocukları kurtarmaktan
nasıl geri kalabilirsiniz? Bu zavallılar çok ağır
imtihan ve fitnelere maruz kalıyorlar. Çünkü onlar,
inançları ve dinleri yüzünden bunca eziyete uğratılıyorlar.
İnanç konusunda eziyet çekmek mal, toprak, can ve ırz
konusunda mihnet çekmekten çok daha ağırdır.
Burada insan, varlığının en başta gelen
özelliğinde çile çekmektedir. İzzet-i nefs, namus,
mal ve topraktaki hak bundan sonra gelir.
Mazlum kadının ve zayıf çocuğun tablosu
son derece etkileyici bir tablodur. Kendilerini savunamayan -özellikle
bu savunma din ve inanç uğruna olursa-
yaşlıların tablosu da bundan az etkileyici
değildir. İşte bu tablo bütünüyle Cihad çağrısı
esnasında gözler önüne serilmektedir. Bu da yeterli oluyor.
Bunun için bu feryatlara karşılık vermekten
çekinmek kınanmaktadır. Bu üslûp, derin etkili, duygu
ve bilinçte uzun süre silinmeyen izler bırakan bir
üslûptur.
Burada İslâm'ın, memleket, toprak ve vatan düşüncesine
biraz değinelim. "Zalimlerin
yaşadığı belde..." olarak
nitelendirilen ve İslâm'ın oradaki ezilmiş müslümanları
kurtarmak için savaşı zorunlu gördüğü yer. bu
konumuyla "Dâru'l-harp" -savaş ülkesi- sayılan
Mekke'ydi. Bu derece hararetle oradaki müşriklerle
savaşmaya çağrılan yurdu. Ayrıca ezilmiş
müslümanlar da ordan çıkmak için bu denli içten dua
ediyorlardı.
Orada Allah'ın şeriatı ve hayat metodu egemen
olmadığı, müminler dinlerinden dolayı eziyete,
inançlarından ötürü işkenceye
uğradıkları sürece oranın memleketleri
olması İslâm açısından durumunu
değiştirmez. Orası bizzat kendileri açısından
"Savaş ülkesi"dir. Onu savunmak cihad anlamındaki
bir savaş değildir elbette. Oradaki müslüman kardeşlerini
kurtarmak için savaşabilirler ancak. Çünkü müslümanın
koruyacağı sancak inancıdır. Uğruna
savaşacağı toprak parçası ise, İslâm
düzenini hayat metodu edinen "İslam ülkesi"dir.
Bunun dışındaki tüm vatan anlayışları
İslâm dışı cahiliye
anlayışlarıdır. Bu tür düşünceleri
İslâm tanımaz.
MÜMİNLER ALLAH YOLUNDA CİHAD EDER
Sonra, ilgileri uyandırmak, gayretleri harekete geçirmek,
yolu aydınlatmak ve her grubun uğruna ortaya
koyacakları çabaları, değerleri, gaye ve hedefleri
açıklamak için diğer bir psikolojik yönlendirme yer
almaktadır.