54- Lut'u da peygamber olarak gönderdik. Hani O, soydaşlarına
şöyle demişti: "Sizler, normal cinsel ilişki
düzenine ters düştüğünüze göre ve birbirlerinizin
gözleri önünde o iğrenç işi yapıyorsunuz, öyle
mi?"
55- ",Siz kadınları bırakıp erkeklerle
cinsel ilişkide bulunuyorsunuz öyle mi? Aslında sizler
her türlü bilgiden yoksun, beyinsiz bir toplumsunuz. "
Birinci seslenişinde onların bu çirkin işe
bulaşmalarına hayret etmektedir. Zira onlar bütün
türleri ve cinsleriyle hayatın, fıtrata uygun biçimde
akıp gittiğini görüyorlar. Hayatın ve
canlıların içinde sadece kendileri bu fıtrata ters
düşmektedirler. İkinci ifadenin de bu çirkin işin
yapısını, tabiatını açıklamaktadır.
Sadece onun üzerindeki perdeyi kaldırıp açmak bile bu
sapıklığın, insanlığın ve
fıtratın yasasına ters olduğunu ortaya koymaya
yetiyor. Sonra onları cahilliğin her iki anlamı ile
damgalamaktadır. Bilgisizlik anlamındaki cahillik.
Beyinsizlik ve aptallık anlamındaki cahillik... Bu
çirkin sapmada, cahilliğin her iki anlamını çakıştırmaktadır.
Fıtratın mantığını kavramayan biri
her şeyde cahildir. Hiçbir şeyi bilemez. Fıtrattan
bu kadar sapan biri beyinsizdir, aptaldır, bütün hakları
çiğneyen azgın biridir!
Peki Hz. Lût'un sapıklığa karşı bu
tepkisine ve düzgün fıtratın doğrultusunda
onları yönlendirmek isteyişine toplumun
karşılığı ne oldu?
Çok kısa cevap vermişlerdi. Hz. Lût'un ve O'nun çağrısına
kulak verenleri, iffetlerini koruyan insanlar olmaları
nedeniyle, sürgün etmek istediler! Bunlar da Hz. Lût'un -eşi
dışındaki- ailesiydi.
56- Soydaşlarının tek cevabı birbirlerine
şöyle demeleri oldu: "Lut'un yakınlarını
şehrinizden çıkarınız, çünkü onlar temizliğe
pek meraklı kimselermiş! "
Onların bu sözleri, bu iğrenç ve pis işten
arınmayı küçümsemelerinden Kaynaklanmış
olabilir. Bu pis işten uzaklaşmamaları,
arınmaya karşı gelişlerinden de
kaynaklanmış olabilir. Onların fıtratları
bozulduğu için bu sapık eğilimlerin iğrençliğini
bile fark edemez olmuşlardı. İffetli ve namuslu bir
hayat yaşamak kendilerine zor geldiği için de böyle
söylemiş olabilirler! Zira iffetli hayat onların bu tür
sapıklıklarından vazgeçmelerini, dönüş
yapmalarını gerektiriyordu.
Hangi açıdan bakarsak bakalım, onlar yapmak
istediklerini yaptılar ve işlerine devam edip sözbirliği
yaptılar. Ne var ki, Allah onların yapmak istediklerinin
tersini dilemişti.