53- Buna karşılık mü'minleri ve Allah'ın
yasalarını çiğnemekten sakınanları yok
olmaktan kurtardık.
HZ. LUT VE KAVMİ
Kutsi bir hadiste de belirtildiği gibi, Allah'dan korkan
adamı yüce Allah diğer korkulardan korur. O iki korkuyu
birden yaşamaz.
Hz. Lût'un kıssasının bu kesiti özet halinde
veriliyor. Burada kavminin Hz. Lût'u sürgün etmek isteyişleri
ortaya konuyor. Çünkü o, kendilerinin açıkça toplanarak,
tanışarak ve anlaşarak yaptıkları çirkin
davranışlara karşı çıkıyor.
Kadınları bırakıp erkeklere gitmekle yüce
Allah'ın insanları hatta tüm canlıları
kendisi üzerine yarattığı fıtrata ters düşmelerine,
cinsel sapıklığa yönelmelerine göz yummuyor.
Lût kavminin bu sapıklığı, insanlık
tarihinde meydana gelen akıl almaz olaylardan biridir. Bazan
psikolojik hastalıklar veya geçici bazı durumlar
nedeniyle birkaç kişi böyle bir sapıklık içine
düşebilir. Erkekler hem cinslerine gitmeye eğilim gösterebilirler.
Bu tür olaylar çoğunlukla kadınların
bulunmadığı, askeri kışlalarda veya
cinsel duyguların baskı altında tutulduğu
hapishanelerde meydana gelir... Ama kadınların
varlığına ve onlarla evliliğin
kolaylığına rağmen böyle sapıklıkların
bütün bir ülkede yayılıp toplumda gelenek haline
gelmesi ile insan toplulukları tarihinde meydana gelen gerçekten
hayret verici bir olaydır.
Yüce Allah, bir cinsin karşı cinse eğilim
duymasını fıtrata yerleştirmiştir. Zira
O, hayatın tamamını iki cinsin çiftleşmesi
ilkesi üzerine kurmuştur. Yüce Allah buyuruyor ki, "Toprağın
yetiştirdiği bitkileri, kendilerini ve daha
bilmedikleri nice canlıların tümü çiftler halinde
yaratan Allah noksanlıklardan münezzehtir.(Yasin Suresi,
36) Bitkilerden tutun da, insanlara hatta insanların
bilmediği pek çok yaratıklara varıncaya kadar bütün
canlıları çift olarak yaratmıştır. Çift
olma özelliği sadece canlıların değil bütün
bir evrenin oluşumunda köklü bir özellik olarak ortaya çıkmaktadır.
Atomun kendisi bile elektronlardan ve nötronlardan oluşmaktadır.
Yani artı yüklü ve eksi yüklü elektronlardan meydan
gelmektedir. Atom ise, şu ana kadar keşfedilen ve bütün
yaratıklarda bulunan en küçük birimdir.
Nereden bakarsak bakalım, değişmeyen gerçek,
canlıların çift olma ilkesine dayandığıdır.
Hatta dişi-erkek cinsleri bulunmayan varlıkların
bile dişilik ve erkeklik hücreleri kendi bünyelerinde ve
onlar da bu hücrelerin buluşması ile çoğalmaktadır.
Yaradılış yasasında çift olma hayatın
ilkesi olduğundan yüce Allah iki eş arasındaki
çekiciliği, cazibeyi fıtrata yerleştirmiştir.
Öyle ki bu çekim için ayrıca bir eğitime gerek yok. Düşünmeye
bağlı değil. Bunu da, hayatın fıtrattaki
itici gücü ile yoluna devamını
kolaylaştırmak için yapmıştır.
Canlılar , fıtratın İsteklerini gerçekleştirmekten
zevk alırlar. Planlayıcı, kudret sahibi olan Allah
da onların bünyelerine yerleştirdiği zevklerin
ötesinde dilediğini gerçekleştirir. Hem de onlar
farkında olmadan ve başkasının yönlendirmesine
ihtiyaç duymadan. Yüce Allah, kadınların
organları ile erkeklerin organlarını, her iki
tarafın eğilimlerini bu iki cinsin buluşarak zevk
alacakları biçimde yaratmıştır. İki
erkeğin organların da ve eğilimlerinde ise böyle
bir şey yoktur.
Bu nedenle hiçbir zorlayıcılığı
olmadığı halde toplumun, fıtri
zorunluluğun dışında bir yön tutturması,
Lût kavmi örneğinde olduğu gibi, toplu haldeki
fıtri bozulmanın akıl almaz bir örneğidir.
Hz. Lût, işte böyle bir tepki ve
şaşkınlık ile toplumunun bu çirkin sapmasına
karşı koymuştur!