47- Semudoğulları, Salih'e "Sen ve
yanındakiler bize uğursuzluk getirdiniz" dediler.
Salih dedi ki; "Sizin kısmetiniz Allah katında
belirlenmiştir. Aslında siz toplum olarak sınavdan
geçiriliyorsunuz. "
Ayetin metninde geçen "Tatayyür" kavramı
uğursuzluk demektir. Bu anlayış, hurafeler ve
kuruntular peşinde sürüklendikleri ve bunlarla imanın
netliğine Kavuşamadıkları için cahil,
bilinçsiz milletlerin geleneklerinden biri haline gelmiştir.
Bu bilinçsiz insanlar, bir iş yapmak istediklerinde bir
kuşa sığınırlardı. P,u kuşu
ürküterek uçurduklarında kendilerine yol göstereceğine
inanıyorlardı. Eğer kuş önce sağ tarafa
uçar sonra sol tarafına dönerse bunu bir müjde olarak
kabul eder ve hemen o işi yapmaya koyulurlardı. Yok
eğer kuş önce sol tarafa uçar sonra sağ tarafa dönerse
bunu uğursuzluk olarak değerlendirirlerdi. Ve zarara yol
açabileceğini beklerlerdi. Zavallı kuş gaybı
nereden bilecek! kendisine öğretilen uçma hareketiyle
meçhul alemden nasıl haber getirebilir ki? Fakat
insanın ruhu ve duyguları bilemediği, gücünün
yetmediği konularda meçhule ve gaybe dayanmadan yaşayamaz.
İnsanlık bu konuları, iman ederek gaybleri Allah'a
havale etmediğinde sınır tanımayan hiç bir
bilgiye boyun eğmeyen içerik itibariyle kesin inanca,
gönül huzuruna iletmeyen bu tür kuruntulara ve hurafelere dayanır
gider.
O günden bugüne kadar Allah'a iman etmekten yüz çeviren,
gayb konusunu O'na havale etmeyi kendilerine yediremeyen ve kendi
kanaatlarına göre bilimde belli bir düzeye çıktıklarına
inanan, bu nedenle de din hurafesine dayanmayı kendilerine
yakıştırmayanlar... Allah'a, O'nun dinine ve gayb
bilgisine inanmayanlar... Evet işte bunlar 13 rakamına
çok büyük anlam yüklüyorlar. Siyah bir kedinin önlerinden
geçmesiyle yollarını değiştiriyorlar. Bir
kibrit çöpünün iki alev çıkararak yanmasına
değişik anlamlar yüklüyorlar... Daha buna benzer nice
basit hurafelere dalıyorlar. Halbuki fıtrat imana
susamıştır. Onsuz duramaz. insanın bilimsel
bilgilerle henüz ulaşmadığı bu evrenin pek
çok gerçeklerinin yorumlanmasında, bu imana dayanma
gerekliliğini hisseder. Evrenin bazı gerçeklerine
insanlık, hiç bir zaman ulaşamayacaktır. Bunlar
yeryüzünde halifelik görevini yapması için gereken
ihtiyaçların dışındadır. İnsan, bu
halifeliği yerine getirmek için Allah tarafından
bir takım yetenekler ve güçlerle donatılmıştır!
Hz. Salih'in milleti kuruntu ve hurafe çölünde sapıklık,
bilinçsizlik ve basitlik içinde yüzmelerinin sonucu olan
sözler söylediği zaman Hz. Salih onları imanın
aydınlığına, karanlıklardan ve
yanılgılardan uzak olan apaçık iman gerçeğine
yöneltmek istemiştir:
"Salih dedi ki; "Sizinle kısmetiniz Allah
katında belirlenmiştir." Nasibiniz,
geleceğiniz ve sonunuz Allah'ın katındandır. Yüce
Allah insanlara bazı yasalar belirlemiş, bir takım
şeyleri emretmiş ve onlara apaydınlık yolu açıklamıştır.
Kim Allah'ın yasasına uyar, O'nun gösterdiği yolda
yürürse işte o kurtuluşa erip hayırlı
olanı yapmıştır. Artık bundan sonra
kuşlara bağlanmaya gerek kalmaz. Kim de yasanın
dışına çıkar, düzgün yoldan ayrılırsa,
artık o kötülüğün içine dalmış demektir.
"Aslında siz toplum olarak sınavdan geçiriliyorsunuz."
Allah'ın nimetleriyle deneneceksiniz.
Başınıza gelen iyilikler ve kötülüklerle sınanacaksınız.
Uyanıklık, yasaları düşünmek ve olayları
izleyip bunların arka planında yer alan deneme ve
sınamanın bilincinde olmak işin sonunda
iyiliğin gerçekleşmesinin garantisidir. Bazı
hayvanları veya bazı insanları
uğursuzluğun ve kötülüğün kaynağı
saymak boş bir anlayıştır. Zira bunların
hepsi Allah'ın yarattığı
varlıklardır.
İşte bu şekilde, sağlıklı bir
inanç sistemi işleri değerlendirmede insanları
netliğe, doğruluğa ve sağduyuya
kavuşturur. Kalpleri sürekli uyanık tutarak meydana
gelen olayları düşünmeye iletir. Tüm bu olayların
arka planında Allah'ın elinin olduğunu, meydana
gelen hiç bir şeyin boşuna veya rastlantı sonucu
oluşmadığı bilincini insanlara
yerleştirir... Böylece hayatın ve insanın
değeri artmış, yükselmiş olur. Bu
şekilde insan, bu gezegen üzerindeki yolculuğunu,
etrafını kuşatan bütün bir evren ile evrenin
yaratıcısı, idarecisi ve düzenleyicisi olan Allah
tarafından bu evrene yerleştiren yasalar ile
bağını koparmadan hayamı sürdürme olanağına
kavuşmaktadır.
Ne var ki, bu sağlıklı mantığa ancak
bozulmamış kalbler yönelebilir ve onu kabul edebilirler.
Artık dönüşü olmayacak biçimde, sapmış
saptırılmış kalpler onu kabul edemezler. Hz.
Salih'in kavminin seçkinlerinden dokuz kişinin de kalbinde
ne düzelme ve ne de düzeltmek. Bu sebeple ona tuzak hazırlayıp
karanlıkta ailesiyle beraber onu öldürmeye yöneldiler.