8- Musa, ateş gördüğü yere geldiğinde şöyle
bir ses duydu: Gerek ateşin yanındakiler ve gerekse
çevresinde bulunanlar kutsanmıştır. Tüm varlıkların
Rabb'ı olan Allah her türlü noksanlıklardan münezzehtir.
9- Ya Musa Kesin olarak bil ki, ben üstün iradeli ve her işi
yerinde olan Allah'ım.
Bu, bütünü ile kainatın kendisine
karşılık verdiği alemlerin ve göklerin
kendisiyle ilişkide bulunduğu, bütün bir varlığın
kendisine boyun eğdiği, ruhların ve
vicdanların önünde tir tir titrediği bir çağrıdır.
Yerin kendisi ile göğe bağlandığı, küçük
atomun büyük olan yaratıcısının çağrısını
onda bulduğu, zayıf ve fani olan insanın
Allah'ın lütfu ile yalvarma ve yakarma makamına yükseldiği
bir çağrıdır bu:
"Musa ateş gördüğü yere geldiğinde
şöyle bir ses duydu"
Bu ifade etkenden edilgen biçimde kullanılıyor. Yüce
çağrıcıya saygı, O'na hürmet ve ta'zim için
ifade böyle tersine çevriliyor.
Gerek ateşin yanındakiler ve gerekse çevresinde
bulunanlar kutsanmıştır" Ateşin
yanında kim vardı? Bu ateş en
sağlıklı görüşe göre yaktığımız
ateşten değildi. Bu, kaynağı yüceler
aleminden gelen bir ateşti. Büyük hidayeti göstermek için
Allah'ın melekleri tarafından yakılmış
bir ateşti. Ve bildiğimiz ateş gibi görünmüştü.
Bu tertemiz ruhlar o ateşin içinde bulunuyorlardı. Onun
içindir ki, çağrıda şöyle denilmiştir "Ateşin
yanındakiler ve gerekse ateşin içindekiler kutsanmıştır"
Böylece ateşte bulunan ve onun çevresinde bulunanlardan
biri de Hz. Musa idi. Bütün bir varlık bu yüce bağışı
kabullenmişti. Varlık aleminde ki dünyanın bu bölgesi,
yüce Allah'ın orada tecelli etmesiyle kutsal ve bereketli
olmuş ve öyle de devam etmiştir. Bu, orası için
büyük bir rahmet kaynağı olmuştu.
Bütün bir varlık, çağrının ve
kurtuluşun geri kalan kısmını şöyle
tescil etmïştir "Tüm varlıkların
Rabb'ı olan Allah her türlü noksanlıklardan münezzèhtir."
"Ya Musa kesin olarak bil ki, ben üstün iradeli ve her işi
yerinde olan Allah'ım."
Allah kendisini tenzih ederek alemlerin Rabb'i olduğunu
ilan ediyor. Seslendiği kuluna, kendisinin üstün ve hikmet
sahibi olduğunu açıklıyor. Ve bütün insanlık
Hz. Musa'nın -selâm üzerin olsun- şahsında bu
şerefli ve parlak ufuklara yükseliyor. Ve Hz. Musa gördüğü
ateşin yanında yüce mesajı buluyor. Ne var ki, bu
mesaj dehşet verici büyüklükte bir mesajdır.
Ayrıca kendisini soğuktan koruyacak ateşi de
buluyor. İnsanlığı doğru yola ileten
meşale olan ateş...
Bu hitab, Hz. Musa'nın peygamber seçilmesi ve o zaman da
ki yeryüzünün en büyük azgınlarına karşı
ilahi mesajı yüklenmekle görevlendirilmesi içindi. Bu
nedenle Rabb'i Hz. Musa'yı peygamberliğe
hazırlıyor, donatıyor ve onu dayanıklı
hale getiriyor.