O |
Nebe
|
O |
|
1- Birbirlerine neyi soruyorlar?
2- O büyük haberi mi?
3- Ki onlar onda ayrılığa düştüler.
4- Hayır yakında bilecekler.
5- Yine hayır, yakında bilecekler.
Bu ayetler, müşriklerin öldükten sonra dirilmeyi
birbirlerine soruşturmalarını yadırgayan ve bu
işin soruşturmaya konu edilmesinin Hayrete değer
olduğunu belirten bir giriştir. Çünkü onlar,
öldükten sonra dirilme ve kıyamet gününün olup olmayacağını
bu konudaki görüşlerinin ne olduğunu birbirlerine
sorup duruyorlardı. Bu konu aralarında en şiddetli
tartışmaların geçtiği ana konuydu. Müşrikler
o günün geleceğini bir türlü akıllarına
sığdıramıyorlardı. Oysa bu meydana
gelmesi akla en yatkın konu idi.
"Birbirlerine neyi soruyorlar."
Hangi şeyden sözediyorlar? Sonra cevap veriyor: Yüce
Allah'ın onlara bu soruyu yöneltmesi verecekleri cevabı
öğrenmeye yönelik değildir. Aksine sorulan sorunun
amacı, birbirlerine sorup durdukları olgunun gerçek
yüzünü ortaya koyarak ne olduğunu ve nasıl
olacağını açıklayarak onların
durumlarının Hayrete değer olduğunu belirtmek,
olur mu olmaz mı diye kıyamet gününü birbirlerine
sormalarının ne kadar garip olduğuna dikkatleri
çekmektir.
"O büyük haberi mi?" Yüce
Allah, onların birbirlerine sorup durdukları olgunun
adını vererek belirlememiş, yaptıkları
hareketin Hayrete değer çok büyük bir inkar olduğunu
belirtme üslubunun bir uzantısı olarak olguyu büyük
bir haber diye nitelemekle yetinmiştir. Anlaşmazlık,
görüş ayrılığı, hesap gününün geleceğine
inananlarla, bunu inkar edenler arasında idi. Oysa o günün
geleceğini kesin olarak inkar edenlerle bundan kuşku
duyanların bunu birbirlerine soruşturması sadece müşriklerin
arasında meydana gelen bir olaydı.
Sonra yüce Allah, onların birbirlerine sordukları
sorulara cevap vermiyor, sorulan haberin gerçek yüzü hakkında
bir açıklama da bulunmuyor. O haberin niteliğini
belirterek açıklamayı bir yana bırakıyor.
Sadece "Büyük haber" demekle yetiniyor ve üstü kapalı
bir tehdid ile hesap gününe işaret etmeye
başlıyor:
Çünkü böylesi hem açık cevaptan daha etkili, hem de
korkutma açısından daha etkileyicidir. "Hayır,
yakında bilecekler. Yine hayır, yakında bilecekler."
Ayet metninde geçen
(Kella) kelimesi "bir kişiyi engellemek ve azarlamak"
içindir. Bu nedenle bu sözcük burada verilmesi istenilen çağrışım
ve atmosfer için son derece uygundur. "Kella"nın
ve başında bulunduğu cümlenin tüm olarak
tekrarlanması öyle bir tehdid havası sağlıyor
ki sözcüklerle ifadesi mümkün değildir.
KAİNATTAN DERİN UYARILAR
Sonra yüce Allah, onların üzerinde görüş
ayrılığına düştükleri bu büyük haber
konusunu biraz sonra ele almak üzere şimdilik bir yana
bırakıyor ve onların gözleriyle gördükleri
olgulara değiniyor. Ve gözle görülen şu kainatta
yapılan bir gezinti çerçevesinde insan kalbi iyiden iyiye
düşünüp incelerse insanın benliğini kökünden
sarsacak yığın yığın varlıklar,
olgular, gerçekler ve tablolar sergiliyor.
|
|
O |
|
O |
|