Görüldüğü gibi bir tek fırça darbesi ile "önceki"
yokedilen toplum yığınları ve yine bir
başka fırça darbesi ile "sonraki" yokedilmiş
insan yığınları gözler önüne seriliyor. Yok
edilen yığınların vücud kalıntıları
gözlerimiz önünde uzayıp gidiyor. Bu ölü vücut artıkları
önünde yüce Allah'ın varlık bütününe ilişkin
şu yasası dile geliyor:
"İşte biz günahkarlara böyle yaparız."
Bu sürekli geçerliği olan bir yasadır. Onun
kapsamı dışına çıkılamaz. O anda günahkârlar
"öncekiler"in ve "sonrakiler"inkine benzer
bir yokoluş darbesini beklemeye koyulmuşlarken
mahvolmaya, hiç olmaya ilişkin bildiğimiz şu
tehdit içerikli beddua ile yüzyüze geliyorlar:
"O gün inkarcıların vay haline!"
İNSANIN YARATILIŞI
Yıkıntılar ve insan vücudunun kalıntıları
arasında geçen bu geziden döner dönmez yaratmayı, can
vermeyi, küçük-büyük her canlıyı belirli bir plâna,
bir ön tasarıya göre geliştirme olgularını gözlememizi
sağlayan yeni bir geziye çıkarılıyoruz.