O

Mümtehine

O

 
 

12- Ey Peygamber! İnanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlarını kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Bu ilkeler inancın temel ilkeleridir. Ayrıca bunlar islamın yeniden kurduğu sosyal hayatın temel direkleridir. Bunlar kesin bir şekilde Allah'a ortak koşmamaktır. Allah'ın kesin yasaklarına yanaşmamaktır. Hırsızlık ve zinadan uzak durmaktır. Çocukları hiçbir gerekçeyle öldürmemektir. Burada cahiliye döneminde egemen olan kız çocuklarının toprağa gömülmesi geleneğine işaret edilmektedir. Bu ilke herhangi bir sebeple kadının rahmindeki cenini öldürmesini de kapsamaktadır. Çünkü kadınlar rahimlerindekini korumakla görevlendirilmişlerdir. '

" "Elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek...

İbni Abbas der ki; Bu kadınların kocalarına başkalarından olan çocuklarını nisbet etmesinler demektir. Mukatil de aynı şeyi söylemiştir. Zina etmeyeceklerine ilişkin onlardan söz alındıktan sonra bu noktaya da dikkat çekilmesi herhalde cahiliye döneminde yürürlükte olan bir geleneğe işaret etmektedir. Bu dönemde kadın birçok erkekle beraber olur. Bir çocuğu olduğunda ise hangisine daha çok benziyorsa onun çocuğu olduğunu söylerdi. Bazen en güzel erkeği seçer ve çocuğunu ona nisbet ederdi. Aslında çocuğunun babasının o olmadığını bile bile!

Ayet-i kerimenin ifadesi hem bu tür hallerdeki iftiraları hem de yalana dayalı her tür uydurma iftirayı kapsamaktadır. Herhalde İbni Abbas ve Mukatil ayeti bu şekilde yorumlamakla o zaman meydana gelen bir olayla ilgi kurmak istemişlerdir. Son şart ise şudur:

"İyi bir işte sana karşı gelmeyeceklerine."

Bu onların peygamberin kendilerine emrettiği her işte kendisine itaat edeceklerine söz vermeleri anlamındadır. Peygamber zaten iyilikten başkasını emretmez. Fakat bu, islam yasasının temel ilkelerinden biridir. Bu anayasa devlet başkanı olsun, idareci olsun, hiç kimseye yönetilenlerin iyiliğin dışında itaat etmemeleri gerektiğini ifade etmektedir. Allah'ın dini ve Allah'ın yasasıyla uyum içindeki iyilik. Bu yasaya göre yetki sahiplerine her işte sınırsız itaat edilmez. İşte bu ilke yasama ve yürütme gücünü doğrudan Allah'ın yasasına bağlamaktadır. Devlet başkanına ve millet iradesine bırakmamak gerekir. Allah'ın yasaları ile çeliştiğinde bunlara itaat yoktur. Devlet başkanı da ümmet de Allah'ın yasasına bağlıdır. Her ikisi de gücünü Allah'ın şeriatinden alır.

Hicret eden kadınlar bu kapsamlı ilkelere bağlı kalacaklarına söz verdiklerinde onların verdikleri bu söz beyat olarak kabul edilir. Hz. Peygamber onların daha önce işlemiş oldukları günahlarının bağışlanması için dua eder:

"Çünkü yüce Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir." Bağışlar, merhamet eder ve tökezleyenleri ayağa kaldırır.

GAZABA UĞRAYANLARI DOST EDİNMEYİN

Surenin sonunda şu genel direktif yer alıyor:

 

13- Ey iman edenler, Allah'ın gazabına uğrayan bir topluluğu dost edinmeyin. Çünkü bunlar kafirlerin mezardakilerden ümitlerini kestikleri gibi ahiretten ümitlerini kesmişlerdir.

Bu çağrı inananlara iman adıyla yöneltilen bir çağrıdır. Onları diğer topluluklardan ayıran sıfatlarıyla kendilerine seslenmektedir. Çünkü onları Allah'a bağlayan ve Allah'ın düşmanlarından ayıran onların bu sıfatlarıdır.

Bazı rivayetlerde Allah'ın gazabına uğrayan topluluğun yahudiler olduğu ifade edilmiştir. Çünkü Kur'an-ı Kerim'de birçok yerde bu sıfat onlar için kullanılmıştır. Ne varki, bu hükmün genelliğine hem yahudiler hem de bu surede sözü edilen müşrikleri ve Allah'ın tüm düşmanlarını kapsamına almaktadır. Onların hepsi Allah'ın düşmanıdır. Ve hepsi Allah'ın gazabına uğramıştır. Hepsi ahiretten ümitlerini kesmiştir. Ahirete ilişkin hiçbir umutları yoktur. Kafirler ölülerden, mezardakilerden umutlarını kestikleri gibi ahiretten hiçbir şey beklemezler. Çünkü kafirler ölümle herşeyin bittiğine inanırlar. Ölümden sonra dirilmeye ve hesaba çekilmeye inanmazlar.

Bu son sesleniş surenin tüm direktiflerini ve yönlendirmelerini içinde toplamaktadır. Bu nedenle sure onunla başladığı gibi yine onunla sona ermektedir. Bu surenin son direktifi olmaktadır. Böylece surenin yankıları insanların kalplerinde dalgalanıp gitmektedir...

MÜMTEHİNE SURESİNİN SONU

 

 

O

 

O