O

Mümtehine

O

   

3- Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda veremezler. Allah aranızı ayırır. Allah, yaptıklarınızı görendir.

İnanmış insan yapacaklarını yapar ve ahiretteki kurtuluşu amaçlar, ümit eder. Ekinini bu dünyada eker, ürününü ise orada almayı düşünür. Ahiret gününde akide bağı kopuk olduktan sonra diğer tüm akrabalık bağlarının da kopacağını bildiren ifade ile inanmış insanın kalbine dokunmak, kısa süreli dünya hayatı içindeki diğer bağların basitliğini ve değersizliğini ortaya koymak ister. Onun kalbini hem dünyada hem de ahirette kopmayan sürekli bağı elde etmeye yöneltir.

Bu nedenle onlara diyor ki: "Yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler." Üzerlerine titrediğiniz ve gönül bağladığınız, onları korumak amacıyla Allah'ın ve kendinizin düşmanlarına dostluk kurmak zorunda kaldığınız yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda veremezler. Nitekim Hatib, çocuklarını ve mallarını korumak amacıyla müşriklere karşı bir dostluk gösterisinde bulunmak zorunda kalmıştı. Ayrıca Hatib'ten başka hicret yurdu olan Mekke'de yakınlarını ve çocuklarını bırakıp gelen pek çok kimsenin aklına da bu türden dostluklar ve yakınlıklar gelmekteydi. Sizin yakınlarınızın ve çocuklarınızın size fayda veremezler. Çünkü "Allah aranızı ayırır." Zira sizi onlara bağlayan bağ kopmuş durumdadır. Allah katında bu bağdan başkası insanları birbirine bağlayamaz "Allah sizin işlediklerinizi görendir." Allah yaptığımız her görünen işi ve onun ardındaki gönlünüzde gizli bulunan niyeti bilmektedir.

HZ. İBRAHİM VE ÜMMET BİLİNCİ

Sonra üçüncü bölüm geliyor. Müslümanları bu tek olan ümmetin, tevhid ümmetinin, bu tek kafilenin; iman kafilesinin ilki ile temasa geçiriyor, tanıştırıyor. Bir de bakıyoruz ki, bu ümmet zaman süreci içinde süzülüp geliyor. İnanç bağına aykırı düşen her bağdan arınarak akıp geliyor. Bu Hz. İbrahim'den beri uzanıp gelen ümmettir. Hz. İbrahim onların atası ve sistematik tek Allah inancının temsilcisidir. Yalnız inançta değil, yaşantıda da o güzel bir örnektir onlar için. Akrabalık duygusu ve bağlarına karşı mücadelenin deneyimlerine ve zorluklarına o da katlanmıştır. Sonra o ve onunla birlikte iman edenler bu bağların etkisinden kurtulmuşlar ve yalnız inançlarına kendilerini adamışlardır.

 

 

O

 

O