O |
Mü´minün
|
O |
|
26- Nuh "Ya Rabb'i, onların bu yalanlamaları
karşısında bana yardım et" dedi.
Canlılar bu şekilde donuklaşınca, hayat
ileriye doğru belirlenen olgunluk yolunda ilerleyemez, yola
dikilen engellerden dolayı hareket edemez hale gelince... Böyle
bir durumda ya bu taşlaşmışlık parçalanacak
ya da hayat olduğu gibi kalacaktır. Nuh kavminin
başına birincisi geldi. Çünkü onlar henüz insanlık
hayatının şafağı sayılan bir zaman
diliminde ve henüz yolun başındaydılar. Bu yüzden
yüce Allah onların yok edilmesini, insanlığın
yolunun açılmasını dilemiştir.
27- O'na vahiy yolu ile bildirdik ki; "Bizim gözlerimiz
önünde ve vahyimiz uyarınca bir gemi yap. Emrimiz gelip de
tandır kaynamaya (her yandan sular fışkırmaya)
başlayınca her canlı türünün birer çifti ile boğulacağına
ilişkin hükmümüzün kesinleştiği kimse
dışında kalan aile bireylerini gemiye bindir.
Zalimler konusunda bana başvurma; çünkü onlar kesinlikle
boğulacaklardır. "
Yüce Allah'ın yasası, insanlık hayatı
kendisi için belirlenen yolda devam etsin diye yolun taşlaşmış
engellerden temizlenmesini öngörmüştür. Hz. Nuh selâm
üzerine olsun- döneminde insanlık kokuştuğu için,
zayıf gövdeli, henüz yeni yetişmiş bir ağaç
gibi bir hastalığa yakalanmış olduğu için,
gelişip büyüyemediği için, kuruyup solmaya yüz tuttuğu
için, üstelik bu durumdan kurtulamadığı için bu
hastalığa bir ilaç gerekliydi. O da her şeyi silip
süpüren, her şeyi önüne katıp götüren, toprağı
yıkayıp temizleyen Tufandır.
Sağlıklı hayat tohumunun yeniden yeşermesi,
tertemiz gelişmesi, belirlenen süreye kadar boy salıp büyümesi
için bu gerekliydi.
"Ona vahiy yolu ile bildirdik ki; "Bizim gözlerimiz
önünde ve vahyimiz uyarınca bir gemi yap." Tufandan
kurtulmak, yeniden yeşermesi için sağlıklı
hayat tohumunu korumak için bir araçtır gemi. Yüce Allah
Hz. Nuh'un gemiyi bizzat kendi elleriyle yapmasını
dilemiştir. Çünkü insanın sebeplere ve araçlara sarılması,
gücünü son noktasına kadar harcaması zorunludur.
Ancak bu şekilde Rabb'inin desteğini kazanabilir.
Çünkü Allah, yan gelip yatan, rahatını bozmayan,
sadece bekleyen ve beklemekten başka bir şey
yapmayıp tembel tembel oturanlara destek vermez, onlara
yardım etmez. Sonra yüce Allah Hz. Nuh'un -selâm üzerine
olsun- insanlığın ikinci babası
olmasını dilemişti. Bu yüzden emrini yerine
getirmesi için kendi gözetiminde ve gemi inşasına
ilişkin öğrettikleri doğrultusunda Hz. Nuh'u
sebeplere sarılmaya yöneltmiş, yüce iradesi bu yolla
gerçekleşmişti.
Yüce Allah, hastalıklı yeryüzünü temizlemek amacı
ile başlatılacak kapsamlı operasyon için bir de işaret
belirlemişti onun için. "Emrimiz gelip de tandır
kaynamaya (her yandan sular fışkırmaya)
başlayınca." (Ayette geçen `Tennur" ocak,
tandır, fırın anlamına gelir.) Su
fışkırıncaya başlayınca, bu Nuh'un
harekete geçmesi için bir işaret olacak ve derhal
hayatın tohumlarını gemiye yükleyecektir. "Her
canlı türünün birer çiftini gemiye al." Hayvan
türlerinden, kuş ve bitkilerden, Nuh döneminde bilinen ve
insanoğlunun yararına sunulan her türden... "Boğulacağına
ilişkin hükmümüzün kesinleştiği kimse
dışında kalan aile bireylerini gemiye bindir."
Onlar kâfirlerdir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan
kimselerdir. Bu yüzden yüce Allah'ın daha önce verilmiş
sözünün yürürlüğe konmuş yasasının
aleyhlerinde işlemesini haketmişlerdir. Bu yasa
Allah'ın ayetlerini yalanlayanların yok edilmesini
öngörür.
Hz. Nuh'a yönelik son emir de aleyhlerinde hüküm verilmiş
kimseler hakkında -en yakın akrabaları dahi olsa-
tartışmaya girmemesi, kurtarmaya çalışmamasıdır.
"Zalimler konusunda bana başvurma; çünkü onlar
kesinlikle boğulacaklardır."
Bir dostun ya da yakının hatırı için
Allah'ın yasası hiç kimseye tolerans tanımaz, tek
ve doğru yolundan sapmaz.
Burada, bundan sonra Nuh kavminin başına ne
geldiği ayrıntılı olarak
anlatılmıyor. Kuşkusuz sorun çözümlenmiştir.
"Onlar kesinlikle boğulacaklardır" kararı
gerçekleşmiştir. Ama surenin akışı Hz.
Nuh'a -selâm üzerine olsun- nimetlerïne karşılık
Rabb'ine nasıl şükredeceğini, lütuf ve bağışına
karşılık nasıl hamdedeceğini, yolunu göstermesini
nasıl isteyeceğini öğreterek yoluna devam ediyor.
28- Ey Nuh, sen ve beraberindekiler gemiye yerleştiğinizde
"Bizi zalim soydaşlarımızdan kurtaran Allah'a
hamdolsun" dedi.
29- Yine de ki; "Ya Rabb'i, beni bereketli bir yere indir.
Sen kullarını en iyi yerlere konduransın. "
Hz. Nuh'tan Allah'a böyle hamdetmesi, ona bu şekilde yönelmesi,
onu sıfatları ile bu şekilde nitelendirmesi,
kullara yönelik mucizelerini böyle dile getirmesi isteniyordu.
Kullar, en başta da başkalarına örnek olması
gereken peygamberler böyle eğitilir.
Sonra kıssanın bütünü ve ilahi güç ve hikmetin
kanıtı adına içerdiği genel çizgileri
üzerine şu değerlendirme yapılıyor.
30- Bu olayda alınacak birçok dersler vardır. Biz
Nuh'u ve soydaşlarını bu yolla sınavdan geçirmiş
olduk.
İmtihanın çeşitli şekilleri ve amaçları
vardır. Sabır için imtihan edilir, şükür için
imtihan edilir, sevap için imtihan edilir, yönlendirme, eğitme,
arındırma ve sağlamlaştırma için imtihan
edilir. Nuh kıssasında da hem kendisinin, hem kavminin
hem de soyundan gelenlerin geçtiği çeşitli imtihan
şekilleri yeralmaktadır.
DEĞİŞMEZ TARİHİ GERÇEKLER
Surenin akışı tarih boyunca tek ve
değişmez bir mahiyet arzeden peygàmbèrlik olgusu ile
sürekli yinelenen yalanlama reaksiyonunun yeraldığı
sahnelerden bir diğerini sunmakla devam ediyor.
|
|
O |
|
O |
|