Daha önce islam dini nice badirelerden geçmiştir. Bu
Kur'an'da yüce Allah bunların bazılarını
Peygamberine anlatmış, bazılarını ise
anlatmamıştır. Peygamberlerin durumları ile
ilgili olarak anlattıkları arasında hedefe
ulaştıran ve yol işaretleri belli olan yolun
uzunluğuna işaret edilmekte, sürekli geçerli olan ve
asla değişmeyen yasa dile getirilmekte, Peygamberlik gerçeği,
Peygamberlerin görevleri ve hadleri en güzel biçimde açıklanmaktadır.
Ayet-i kerime insanın gönlünde sağlam biçimde
yerleşmesi gereken bir gerçeği pekiştirmekte ve
iyice sağlamlaşması için özellikle üzerinde
durmaktadır:
"Allah'ın izni olmadan hiçbir Peygamber bir mucize
yaratamaz:'
İnsan yürekten, davanın üstün gelmesini ve ona karşı
çıkanların tezelden boyun eğmelerini arzu eder.
-İsterse bu gönül bir Peygamberin gönlü olsun fark etmez-
Bu nedenle her türlü büyüklük taslamayı,
inatlaşmayı yok edecek harika bir mucize arar. Ne var ki
yüce Allah seçkin kullarının sınırsız
sabır zırhına bürünmelerini istemektedir.
Nefislerini bu potada eritmelerini dilemektedir. Böylece onlar bu
konuda ellerinde hiçbir şey olmadığını
daha rahat kavrayacaklar, mesajı ilettikleri taktirde görevlerinin
bittiğini anlayacaklardır. Mucize göndermenin ise, onun
elinde olduğunu, dilediğinde onu
yaratacağını kavrarlar. Böylece kalpleri huzura
kavuşur, rahatlar ve sakinleşir. Ellerinden gelen her
şeyi en güzel biçimde yerine getirdikten sonra bunun
ötesini Allah'a bırakmaları kolaylaşır.
Yine yüce Allah insanlara ilahlık gerçeğinin
Peygamberlik gerçeğinin yapısını kavratacak
ve Peygamberlerin insanlar arasında yetişen insanlar
olduklarını, yüce Allah'ın onları seçtiğini,
onların görevlerini belirlediğini, onların bu görevlerinin
sınırlarını aşmaya güçlerinin yetmediğini
ve böylesi bir işe teşebbüs de etmediklerini kavratmak
istiyor.
İnsanlara şunu da kavratıyor: Mucizelerin
geciktirilmesi Allah'ın insanlara merhametindendir. Zira
Allah'ın yasası mucizelerin ortaya çıkışından
sonra yine de ilahi mesajı yalan sayanları bu dünyada
yok etmeyi gerektirmektedir. Demek ki Allah'ın mucizeyi
geciktirmesi onlara zaman tanıması demektir ve bu da
Allah'ın onlara acımasından kaynaklanmaktadır.
"Allah'ın emri geldiği zaman hak yerine
getirilir ve işte o zaman Allah'ın ayetlerini boşa
çıkarmaya çalışanlar hüsrana uğrarlar."
Allah'ın son hükmünden sonra ne iyilik yapmaya, ne tevbe
etmeye ne de dönüş yapmaya zaman kalır.
Şimdi de harika bir olayın meydana gelmesini
isteyenler, yüce Allah'ın gözler önünde bulunan fakat
uzun zaman göz önünde kaldıkları için unutulan
ayetlerine-mucizelerine yöneltilmektedirler. Aslında onlar
bu gözler önündeki harikalar üzerinde biraz düşünselerdi
bunların istedikleri harikaların kendileri
olduklarını görürlerdi. Zira bunlar da ilahlığa
tanıklık etmektedirler. Çünkü Allah'tan başka
birinin onları yarattığını iddia etmek saçma
olduğu gibi bunların düzenleyen-dileyen bir yaratıcı
olmadan yaratıldıklarını iddia etmek de saçmadır.