34- Daha önce Yusuf da size açık kanıtlar
getirmişti. Onun getirdiklerinden de kuşkulanıp
duruyordunuz. Nihayet o ölünce: "Allah ondan sonra
peygamber göndermez" dediniz. İşte Allah,
aşırı giden, şüpheci kimseleri böyle saptırır."
İşte bu, Hz. Yusuf'un Mısır toplumuna
Peygamber olarak gönderildiğini belirten biricik Kur'an
ayetidir. Yusuf suresinde Hz. Yusuf'un yeraltı ve yerüstü
zenginlik kaynaklarının başına geçecek ve bu
alanda dilediğince hareket edecek tam yetki sahibi bir makama
kadar yükseldiğini ve "Mısır'ın azizi"
olduğunu öğrenmiştik. Bu ünvan Mısır
başbakanının ünvanı olabilir. Hz. Yusuf'un
neticede Mısır'ın tahtına oturduğu da o
sureden anlaşılabilir. Fakat bu konuda kesin bir açıklık
yoktur. Onun Mısır'ın tahtına oturduğuna
işaret eden ayet şudur: "Ana babasını
makam koltuğuna oturttu, bu arada hep birlikte önünde
secdeye kapandılar. Bunun üzerine Hz. Yusuf, bahasına
dedi ki: Babacığım bu olay, bir zamanlar gördüğüm
rüyanın somut yorumudur, Rabbim o rüyayı gerçeğe
dönüştürdü." '(Mümin Suresi, 100)
Hz. Yusuf'un ana-babasını üstüne çıkardığı
taht Firavunların ülkesi olan Mısır'ın
tahtından başka bir makam koltuğu da olabilir.
Nerden bakarsak bakalım, Hz. Yusuf'un yönetim ve iktidar
makamına ulaştığı kesindir.
Dolayısıyla bu inanmış adamın
değindiği durumu gözlerimizin önünde canlandırabiliyoruz.
Yani daha önce Hz. Yusuf'un getirdiği mesajdan
kuşkulanmaları ile beraber iktidar sahibi olan Hz.
Yusuf'a yaranmaya çalışmalarına ve o böyle
yüksek bir makamdayken açıkça onu yalanlamaya cesaret
edemeyişlerine ilişkin hallerini zihnimizde
canlandırabiliyoruz:
"Nihayet
o ölünce Allah ondan sonra Peygamber göndermez dediniz."
Sanki onlar Hz. Yusuf'un ölmesiyle rahatlamış
oldular. Ve rahatlamalarını bu şekilde dile
getirdiler. Onun getirmiş olduğu arı-duru tevhid
gerçeğinden yüz çevirdiler. Hz. Yusuf'un bu mesajı
hapishane arkadaşlarına söylediği şu sözlerinden
anlaşılmaktadır: "Ey hapishane
arkadaşlarım, çok sayıda ilaha inanmak mı,
ezici, iradeli, tek Allah'a inanmak mı daha iyidir?" (Mümin
Suresi, 39) Onlar sandılar ki ondan sonra hiç Peygamber
gelmeyecek kendilerine. Zira onlar böyle arzu ediyorlardı.
İnsanların arzu ettikleri bir şeyin gerçekleştiğini
doğruladıkları çok görülmüştür. Çünkü
bu şeyin gerçekleşmesi onların arzusunu tatmin
eder.
İnanmış olan adam ise kuşkulanmaya ve
yalanlamada aşırı gitmeye parmak basarken
hiddetleniyor ve şöyle haykırıyor:
"İşte Allah, ayı giden, şüpheci
kimseleri böyle saptırır."
Adam, onları sakındırıyor. Kendisine gösterilmiş
olan apaçık belgelere rağmen inancında
kuşkuya düşen ve aşırı giden herkesi
beklemekte olan Allah'ın saptırmasından onları
sakındırıyor.
Hiçbir delile ve belgeye dayanmadıkları halde
Allah'ın ayetleri hakkında ileri geri
konuşanların ve bunu en çirkin biçimde sergileyenlerin
hem Allah'ın hem de müminlerin hışmına
uğrayacaklarını apaçık olarak yüzlerine
vuruyor. Büyüklük taslamayı ve zorbalık yapmayı
tenkid ediyor. Büyüklük taslayanların ve zorbalık
yapanların kalplerini yüce Allah'ın kör etmesinden sakındırıyor!
35- Bunlar, Allah'ın ayetleri üzerinde kendilerine gelmiş
bir delil bulunmadan tartışırlar. Bu Allah
katında da, inananların yanında da öfkeyi artırır.
Allah büyüklük taslayan her zorbanın kalbini bundan
dolayı mühürler.
Bu inanmış adamın ağzından çıkan
söz surenin girişinde doğrudan ortaya konan ifadenin
hemen hemen aynısıdır. Kesin delil elde
edemedikleri halde Allah'ın
ayetleri
hakkında ileri-geri konuşanların gazaba mahkum
oldukları, büyüklük taslayanların ve zorbalık
yapanların kalplerinde hidayete hiç yer kalmayacak ve
meseleyi kavramalarına neden olacak hiçbir kapı
bırakmayacak biçimde saptırılmaları gerçeği
ortaya konuyor.
İnanmış adamın onların kalblerini
yumuşatmak için sergilediği bu büyük gezintiye rağmen
Firavun sapıklığında diretti. Hakkı
teslim etmemede diretti. Bununla beraber Hz. Musa'nın
iddiasını incelemeye alacağı imajını
vermeye özen gösterdi. Öyle anlaşılıyor ki,
adı geçen bu inanmış adamın ileri sürdüğü
deliller ve gerekçelerin büyük etkisinden Firavun ve onunla
birlikte olanlar bunları bilmezlikten gelemediler. Bu nedenle
Firavun kendisine başka bir kaçamak yolu bul
maya
çalıştı: