O |
Mülk
|
O |
|
2- O hanginizin daha güzel iş
yapacağınızı denemek için, ölümü ve hayatı
yarattı. O, üstündür, bağışlayandır.
Mülkün üzerindeki sınırsız egemenliğinin,
yönlendiriciliğinin, her şeyi yapacak güçte oluşunun
ve iradesinin serbestliğinin bir sonucu da ölümü ve hayatı
yaratmış olmasıdır. Ölüm kavramı
hayattan önceki dönem ile hayattan hemen sonraki dönemi ifade
eder. Hayat kavramı da hem dünya hayatını hem de
ahiret hayatını kapsar. Bu ayette
vurgulandığı gibi bunları Allah
yaratmıştır. Bu şekilde ayeti kerime bu gerçeği
insanın düşüncesine yerleştiriyor ve
bunların gerisindeki amaç ve imtihan olgusuna karşı
uyanık olmalarını sağlıyor. Çünkü
ölüm ve hayat meselesi plansız-programsız tesadüfen
meydana gelmiş değildir. Aynı şekilde amaçsız
boş bir olgu da değildir. Ölüm ve hayat, yüce Allah'ın
bilgisinin kapsamında gizli bulunan insanların yeryüzündeki
davranışlarının ortaya çıkması, böylece
insanların yaptıkları amellere göre karşılık
almaları amacına dönük bir sınav
aracıdır: "Hanginizin daha güzel iş yapacağınızı
denemek için."
Bu gerçeğin insan vicdanında yer etmesi, onun sürekli
uyanık, sakınan, günah işlemekten çekinen, gerek
gizli niyetlerde gerekse görünür amellerde büyük-küçük her
şeye karşı bilincini koruyan bir insan
olmasını sağlar. Gafil olmasına veya oyun ve
eğlenceye dalmasına izin vermez. Aynı şekilde
onun kendine güvenip de hiçbir sorumluluk duymadan, rahat
davranmasına da müsaade etmez. Bu ifadeden sonra aşağıdaki
değerlendirme cümlesinin yer alması da bu yüzdendir. "O,
üstündür, bağışlayandır." Amaç,
Allah'ı gözeten, O'ndan korkan kalbe huzur vermektir, güven
aşılamaktır. Çünkü Allah üstün iradelidir,
galiptir ama Aynı zamanda
bağışlayıcıdır, hoşgörülüdür.
Kalp uyanık olduğu, bu dünyaya sınanma ve denenme
için gönderildiğinin bilincine varıp kötülüklerden
sakındığı, korunduğu zaman, Allah'ın
bağışlamasına ve rahmetine güvenebilir, onun
himayesinde rahata kavuşabilir.
İslam'ın kalplere yerleştirmek üzere tasvir
ettiği gerçeğe göre yüce Allah insanları
rahmetinden kovmaz, onlara sıkıntı vermez ve
onları azaba çarptırmak istemez. Tersine
varoluşlarının amacının farkında
olmalarını ister. Özleri itibariyle sahip bulundukları
gerçeğin düzeyine yaraşır davranışlarda
bulunmalarını; yüce Allah'ın bu varlık içinde
kendi ruhundan üfleyerek dolayısıyla
yarattığı birçok canlıdan üstün kılarak
kendilerine bahşettiği onuru tamamlamalarını
ister. Eğer bunu gerçekleştirirlerse, engin bir rahmete,
büyük bir yardıma, geniş bir hoşgörüye ve
birçok günahın bağışlanması durumu ile
karşılaşacaklardır.
EVRENDE DÜZENLİLİK VE KUSURLULUK
Sonra bu gerçek, en büyük ve en yüksek alanlarında
evrene bağlanıyor; yanı sıra, ölüm ve
hayatta sınanma olgusundan sonra ahiret gününde yapılanların
karşılık görmesi gerçeği de bir başka açıdan
evrensel düzene bağlanıyor:
|
|
O |
|
O |
|