O

Mülk

O

   

1- Sınırsız hükümdarlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun her şeye gücü yeter.

Surenin başında yer alan ve Allah'ın yüceliğini, noksan sıfatlardan uzak oluşunu vurgulayan bu cümle yüce Allah'ın bereketinin çokluğunu ve kat kat fazlalığını ifade ediyor. Sürekli çoğalan, artan bu bereketi yüceltiyor. Bunun yanında

Allah'ın mülkünden, hükümranlığından söz edilmesi, bu bereketin bu mülkü topladığını ifade ediyor. Yine bu hareketin Allah'ın zatı katındaki yerini övdükten sonra, onun evrensel boyutunu da övüyor. Bu terennüm varlıklar aleminin her tarafında yankılanmakta, her varlığın kalbini canlandırıp, imar etmektedir. Bu terennüm Allah'ın yüce kitabındaki sesinden yayılmaktadır. Yani gözle görülmeyen kitaptan bilinen evrene yansımaktadır.

"Sınırsız hükümdarlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir."

Mülkün sahibi O'dur. Ona egemen olan, alnından yakalayıp kontrolü altında tutan, onu yönlendiren O'dur. Hiç kuşkusuz bu bir gerçektir. Bu gerçek vicdanda yer edince, O'na gideceği yönü ve varacağı yeri gösterir O'nu mülkün bu ortaksız ve tek sahibi, yönlendireni, ve hakimi olan Allah'tan başkasına yönelme veya dayanma yahut bir şey isteme duygusundan kurtarır. Aynı zamanda O'nu mülkün tek sahibinden, biricik efendisinden başkasına kul olmaktan, kulluk sunmaktan uzaklaştırır.

"Ve O'nun her şeye gücü yeter."

Hiçbir şey O'nu aciz bırakamaz, hiçbir şey gözünden kaçmaz, hiçbir şey O'nun iradesinin önüne geçmez, hiçbir şey O'nun isteğini sınırlandırmaz. Neyi isterse onu yaratır. Dilediğini yapar. Dilediğini yapabilme gücüne, emrini yerine getirme kudretine sahiptir. O'nun iradesi hiçbir kayıt, hiçbir sınır tanımaz. Evet bu bir gerçektir ve bu gerçek vicdanda yer edince, O'nun Allah ve Allah'ın yaptıklarına ilişkin düşüncesini duygusal alışkanlıkların veya aklı alışkanlıkların yahut hayalı alışkanlıkların oluşturduğu her türlü bağdan kurtarır. Çünkü her halûklarda insanın aklına gelen her şeyin gerisinde Allah'ın gözü vardır. Sınırlı varlıklar olmaları Dolayısıyla insanların düşüncelerini bağlayan kayıtlar, insanları içinde bulunulan anın, gözle görülür olgunun gerisinde meydana gelen değişimi, başkalaşımı değerlendirmede alışageldikleri ölçülerin esiri haline getirirler. işte bu gerçek, onların duygularını bu esaretten kurtarır. Dolayı siyle hiçbir sınırlandırma getirmeden her şeyi Allah'ın gücünün eseri olarak görürler. Her şeyi her türlü kayıttan uzak bir şekilde Allah'ın gücüne dayandırırlar. içinde bulunulan anın, gözle görülür olgunun zincirinden kurtulurlar.

 

 

O

 

O