O |
Muhammed
|
O |
|
25- Şüphesiz ki kendilerine doğru yol belli olduktan
sonra, ona arka dönenleri, şeytan sürüklemiş ve
kendilerine ümit vermiştir.
26- Bunun sebebi; onların, Allah'ın
indirdiğinden hoşlanmayanlara "Bazı hususlarda
size itaat edeceğiz " demeleridir. Oysa Allah,
onların gizlediklerini biliyor.
Ayetin ifadesi kendilerine doğru yol gösterildikten sonra
ondan geri dönmelerini somut bir hareket şeklinde "gerisin-geriye,
dönme" biçiminde anlatmaktadır. Ve bu
davranışın gerisinde ise, şeytanın
vesvesesini, (fısıltısını)
yaptıklarını süslü göstermesini ve onları
ayartmasını ortaya çıkarmaktadır. O halde bu
davranışlarının içyüzü de dış yüzü
de ortadadır, bilinmektedir. Şu halde onlar gizlenmeye
ve kendilerini perdelemeye çalışan münafıklardır.
Sonra yüce Allah şeytanın onların üzerinde elde
ettiği bu gücün kaynağını hidayeti öğrenip
açıkça gördükten sonra sonunda gerisin-geriye
dönmelerinin nedenini ortaya koyuyor.
"Bunun sebebi, onların Allah'ın
indirdiğinden hoşlanmayanlara `Bazı hususlarda size
itaat
edeceğiz' demeleridir."
Allah'ın indirdiğinden hoşlanmayanların
ilki yahudiler idi. Çünkü onlar , son peygamberliğin kendi
içlerinde, son peygamberin kendilerinden olacağını
tahmin ediyorlar ve bekliyorlardı. Kafirler bu konuda söz
açıyorlar ve onları bir peygamber çıkacak, bize
önder olacak, bizi yeryüzüne hakim kılacak,
yitirdiğimiz saltanatımızı ve gücümüzü
geri alacak diye tehdit ediyorlardı. Yüce Allah Hz.
İbrahim'in neslinden gelen Peygamberler halkasının
sonuncusu olan Hz. peygamberi yahudilerin dışından
seçince O'nun peygamberliğinden hoşlanmadılar.
Peygamber Medine'ye hicret edince kendilerine kalan yuvalanma
merkezi olan Medine'ye hicret edince de hoşlanmadılar.
Dolayısı ile daha ilk günden Peygambere karşı
düşman oldular. Ve kendisine
savaş
meydanlarında açıkça düşmanlık
yapamayınca, tuzak, hile savaşına başvurdular
ve ne kadar açık İslam düşmanı, münafık
varsa peşlerine taktılar. Ve Resulullah ile
aralarında savaş sürüp gitmiş sonunda Resulullah
onları yarımadanın tamamından sürüp çıkarmış
ve yarımadayı tümü ile İslam yurdu
yapmıştır.
Bu doğru yol kendilerine apaçık belli olduktan sonra
gerisin geriye dönen münafıklar, yahudilere "Bazı
işlerde size itaat edeceğiz" dediler. Büyük
bir ihtimale göre bu boyun eğmeleri hilede tuzak kurmada
islama ve islamın peygamberine komplo kurmada idi.
"Oysa Allah onların gizlediklerini bilir."
Bu da onların sözünden sonra gelen tehdit dolu bir
ifadedir. O halde onların komplolarının gizlice
konuşmalarının ne değeri olabilir?
Bunların ne etkisi olabilir? Çünkü bunlar yüce Allah'ın
ilminde apaçık ortada ve O'nun gücünün karşısındadırlar.
Sonra komplocular hayatlarının son demlerinde
Allah'ın askerleri ile tehdit edilmektedirler.
27- Ya melekler onların yüzlerine ve sırtlarına
vurarak canlarını alırken durumları nasıl
olacak?
Bu gerçekten dehşet saçan alçaltıcı bir
tablodur. Onlar can çekişmektedirler... Ne güçleri kalmıştır
ne de çareleri... Bu yeryüzündeki yaşantılarının
sonundalar. Diğer hayatlarının, yüzlerine ve sırtlarına
vurula vurula, başlayan hayatlarının
başındalar. Ölüm anında darlık,
sıkıntı ve korku dolu ölüm anındalar...
Kendilerine doğru yol belli olduktan sonra geriye döndükleri
sırtlarına vurula vurula başlayan bir hayattır
bu. Aman Allah'ım! Bu ne kötü bir facia! ..
28- Bu, Allah'ı gazaplandıran şeye uymaları
ve O'nun rızasından hoşnut olmamalarından
ötürüdür. Allah ta onların işlerini boşa çıkarmıştır.
Bu akibeti isteyenler ve tercih edenler kendileridir. Yüce
Allah'ı gazaplandıran münafıklığa, günaha
yönelen, Allah'ın ve O'nun dininin ve Peygamberinin düşmanları
ile komplo kuranlar ve onlara uyanlar bizzat kendileridir.
Allah'ın hoşnutluğunu sevmeyen, onu elde etmek için
amel etmeyenler aksine Allah'ı gazaplandıran ve
kızdıran şeyleri yapanlar da kendileridir. Ve Allah
ta müminlere karşı
komplo ve tuzak
kurarlarken, beğendikleri ve birbirlerine karşı
övünme konusu edindikleri
bir maharet ve üstün bir iş saydıkları "İşlerini
boşa çıkarmıştır." Ve bir de ne
görsünler bu amelleri büyümüş büyümüş,
kabarmış, şişmiş, sonra da yok olup
kaybolmuştur.
|
|
O |
|
O |
|