Ay, gerileyip dağılan gece ve söken şafak görüntüleri
özleri itibarı ile duygulandırıcı sahnelerdir.
insan kalbine çok şeyler söylerler, onun derinliklerine
birçok sırlar fısıldarlar, kuytu köşelerindeki
birçok duyguları harekete geçirirler. Bu ayetler bu kısa
işaretle beslendikleri kalplerdeki bu duygu ve sır
yuvalarını okşamakta, kalplerin giriş-çıkış
kanallarını iyi bilmenin ustalığı ile bu
yuvaları sıvazlamaktadırlar.
Ayın doğuşunu,
yayılışını ve
batışını seyredip onun
fısıldadığı varlık
sırların hiç pay almayan kalp, az bulunur. Birkaç
dakika ay ışığında duran bir kalp,
ışık banyosundan geçmiş gibi
yıkanıp arınıverir.
Yine bir kalp düşünelim ki, gecenin çekiliş görüntüsünü
seyretmiştir. Doğan günün ışıkları
önünde sessizce gerileyen karanlığı,
varlıkların gözlerini açıp uykudan
uyanmalarını izlemiştir
Bu sahneden etkilenmeyecek, derinliklerinde uçarı
heyecanlar depreşmeyecek kalp az bulunur.
Yine şafağın sökmesini, tanyerinin ağarmasını
seyreden bir kalp düşünelim. böyle bir kalpde
ışıma, açılma, bilinç düzeyinde hal değiştirme
titreşimlerinin meydana gelmemesi pek düşünülemez.
Bu titreşimler, gözlere çarpan gün
ışınlarının yanısıra kalplere,
gönüllere dolan ışınları algılamaya son
derece elverişli bir duyarlık kazandırır.
Kalplerin yaratıcısı olan yüce Allah bu
sahnelerin, çarpıcı nitelikleri ile kimi olaylarda
kalplerde acayip etkiler meydana getirdiklerini, onlara yeniden
yaratılmışlar gibi keskin bir duyarlılık
kazandırdıklarını herkesten iyi bilir.
Ayda, dağılan gece karanlığında ve söken
şafakta beliren bu uyanışlar,
ışınalar ve yer değiştirme süreçlerinin
arka planında müthiş gerçekler saklıdır. Bu
;gerçekler yaratıcı gücün, hikmetli planın ve
evrensel uyumun varlığını kanıtlar.
İşte Kur'an mantı klan ve akılları bu gerçekler
aracılığı ile hayalleri şaşkına
çeviren bu eşsiz duyarlılığa yöneltir.
Yüce Allah bu büyük evrensel gerçekler üzerine yemin
ediyor. Bu yeminin amacı bu büyük gerçeklerin
önemlendiren, onların kanıtlayıcı
değerlerinden haber yaşayan gafilleri uyarmak,
önlerinde duran gerçeklerin farkına vardırmak-tır.
Bu yeminin ikinci aşamadaki amacı da "sakar"
cehenneminin, bu cehennem görevlilerinin, ahiretteki diğer
gelişmelerin, insanı arka plandaki tehlikeler konusunda
uyaran müthiş gerçekler olduklarını
vurgulamaktır. Okuyoruz:
"Sakar (cehennem) büyük gerçeklerden biridir.
İnsanlar için uyarıcıdır."
Gerek yeminin kendisi, gerek içeriği ve gerekse bu
şekilde üzerine yemin edilen gerçekler, bütün bunlar
insan kalbine sert darbeler indiren ağır
dokunuşlardır. Bu vuruşlar bir yandan kıyamet
borusunun yüksek frekanslı çınlayışları
ve bu çınlamaların bilinçte meydana getirdiği
dalgalanmalarla, öbür yandan surenin başındaki "