.
Bu da gösteriyor ki ikiyüzlülük onların iliklerine kadar
işlemiştir. Kıyamet gününe kadar onlardan ayrılmayacaktır
bu karekter. Hatta kalplerin derinliklerindeki ve göğüslerin
içindeki gizliliklere varıncaya kadar herşeyi bilen yüce
Allah'ın huzurunda bile bu ikiyüzlülükten
kurtulamayacaklardır. "Onlar bir şeye
dayandıklarını zannediyorlar." Halbuki
onlar boşluktadır. Hiçbir şeye dayanmıyorlar.
Hiçbir şeye!
Ardından onları değişmeyen köklü, yalancılık
damgasıyla damgalıyor: "Dikkat edin, iyi bilinki
onlar gerçekten yalancıdırlar."
Sonra onların bu durumlarının nedenini açıklıyor.
Zira şeytan onları büsbütün emri altına
almıştır: "Onlara Allah'ı anmayı
unutturmuştur." Allah'ı unutan kalp ise bozulur
kötülüğe yataklık eder. "Onlar
şeytanın taraftarlarıdır." Onlar
şeytana karşı samimidirler. Onun sancağı
altında yer alırlar. Onun adına çalışırlar.
Onun amaçlarını gerçekleştirirler. O ise
katıksız kötülüktür. Sonuçta katıksız
ziyana uğrayacaktır. "İyi bilinki
şeytanın taraftarları mutlaka kaybedenlerdir.
Bu gerçekten şiddetli, sert bir saldırıdır.
Onların düzenbaz halleriyle, aldatıcı düşmanlıklarıyla,
müslümanlara karşı planladıkları kötülüğe,
eziyete ve bozgunculuğa tamimiyle uygun düşmektedir. Müslümanların
kalplerini ise huzura kavuşturmaktadır. Yüce Allah
onların yerine gizli olan düşmanlarına bu
şekilde yoğun saldırılar düzenlemektedir.
Bu münafıklar yahudileri umut bağlanan ve
kendilerinden korkulan bir güç kabul ederek onlara sığındıklarından
ve onlardan destek bekleyip, onlarla işbirliği
yaptıklarından yüce Allah da müslümanların
onlardan umutlarını kesmelerini istiyor. Allah düşmanlarına
zilleti ve yenilgiyi, Peygamberine ve kendisine ise galibiyeti ve
hakimiyeti verdiğini açıklıyor: