O |
Kehf
|
O |
|
99- O gün biz insan yığınlarını önce
dalgalanmaya bırakırız. Sonra Sur'a üflenince
hepsini biraraya toplarız.
100- O gün cehennemi, kâfirlerin gözleri önüne dikeriz.
101- Dünyada onların gözlerini, bizi hatırlarına
getirmelerini engelleyen bir perde örtmüştü ve kulakları
da işitme yeteneğini yitirmişti.
Bu her renkten, her cinsten, her bölgeden, her kuşaktan
ve her çağdan dirilip koşuşan insanların
biraraya gelmesi ile meydana gelen hareketi gözler önüne seren
bir sahnedir. Bu sahnede insanlar düzensiz ve özensiz olarak
birbirlerine karışmışlar. Topluluğun
itişip kakışması, tıpkı deniz
dalgalarının üstüste binmesi gibidir. Birbirlerine
girip karışmaları, deniz dalgalarının
birbirine karışmasına benziyor. Sonra birden
toplanıp düzene girmeleri için bir boru çalınıyor.
"Sonra Sur'a üflenince hepsini biraraya toplarız."
Ve işte hepsi sıraya girmiş, düzenli bir
görünüm almışlar.
Sonra, gözlerinin önünde perde varmış,
kulakları sağırmış gibi Allah'ın
katından yüz çeviren kâfirlere cehennem sunuluyor. Ama bu
sefer Allah'ın kitabından yüz çevirdikleri gibi
cehennemden yüz çeviremiyorlar. Bugün cehennemden kaçamıyorlar.
Yüce Allah gözlerinin önündeki perdeyi çekip kaldırmıştır.
Dolayısıyla Allah'ın kitabından yüz
çevirmelerinin, onun içerdiği gerçeği görmeyişlerinin
tam karşılığı olan cezayı, olanca
dehşetiyle görüyorlar!
Ayet, Kur'anın edebi ahenk yöntemi uyarınca hem
sahnede hem de harekette Allah'ın kitabından yüz
çevirme eylemi ile cehennemin sunuluşu arasında bir
uyum oluşturuyor.
Bu karşılıklı eylemler acı veren bir
azarlama, yakıcı bir alayla değerlendiriyor
yapılıyor.
102- Kâfirler, beni bir yana bırakarak bazı
kullarını önder edine
bileceklerini mi sandılar? Biz cehennemi, kâfirlere
konaklama yeri olarak hazırladık.
Kâfirler Allah'ı bir yana bırakarak, onun kulu olan
bazı yaratıkları yardımcı
edinebileceklerini, bunların Allah'a karşı
kendilerine yardım edebileceklerini, kendilerini
Allah'ın azabına karşı savunabileceklerini mi
sandılar? Şu halde bu sanılarının
akıbetine katlansınlar. "Biz cehennemi kâfirlere
konaklama yeri olarak hazırladık." Gelecek için
hazırlanan bu konaklama yeri, ne dehşet vericidir. Çaba
sarf etmeye ve beklemeye gerek yok. Hazırdır burası,
konaklayacak kâfirleri bekliyor.
Şimdi bu surenin son melodilerine gelmiş bulunuyoruz.
Burada surenin temel çizgilerinin çoğu özetleniyor.
Surenin farklı ahenklere sahip melodileri birarada, topluca
sunuluyor.
Bu melodilerin verdiği ilk mesaj; sapıkların
alışageldikleri geçici değer ve ölçülerle,
gerçekte benimsenmesi gereken, yapılan işlere ve
şahıslara ilişkin değer ve ölçüleri
içeriyor:
|
|
O |
|
O |
|