Tasvirli, son derece ilginç ve hayret verici bir sahnedir bu.
Bu sahnede kelimeler aracılığı ile gençlerin
mağaradaki durumları aktarılıyor. Oradaki görüntüleri
yansıtan hareketli bir film şeridi gibi.
Mağaranın üzerine güneş doğuyor ama, güneşin
ışınları mağaranın içine sızmadan
sanki bilinçli olarak yana sapıyor. Ayetin orijinalinde geçen
"sapıyor" ifadesi hem içerdiği anlamı
tasvir ediyor, hem de eylemde bir iradenin sözkonusu olduğunu
yansıtıyor. Güneş batarken de
ışınları onların sol taraflarına
kayıyor. Onlarsa, mağaranın geniş
tabanına dağılmış durumdalar.
Bu hayret verici sahnenin izleyiciye aktarımı
tamamlanmadan önce, onların bu durumları üzerine bir
yorum yapılıyor. Bu da, uygun bir zamanda, hikâyelerin
akışı içinde kalpleri istenen noktaya yöneltmek
amacı ile yeralan Kur'ana özgü yorumlardan biridir.
"Bu olay Allah'ın mucizelerinden biridir."
Onların mağaranın içinde bu durumda olmaları;
güneş ışınlarından etkilenmemeleri, güneş
ışınlarının sadece
yakınlarından geçmesi, ayrıca onların
bulundukları yerde ölmeden, ama hareket de etmeden öylece
kalmaları Allah'ın mucizelerinden biridir.
"Allah kimi doğru yola iletirse o doğru yolu
bulur. O kimi saptırırsa sen ona, doğru yola
iletici bir önder bulamazsın."
Doğru yolu bulmanın ve doğru yoldan
sapmanın bir yasası vardır. Buna göre kim Allah'ın
ayetlerini yol gösterici edinirse yüce Allah, koyduğu yasa
uyarınca onu doğru yola iletir. Bu durumda o kişi,
gerçek anlamda hidayete ermiş, doğru yolu bulmuş
kimsedir. Kim de doğru yola iletici sebeplere sarılmazsa
sapıtır. Bu sapıklığı kuşkusuz
ilahi yasa uyarınca gerçekleşir. Şu halde O'nu
saptıran yüce Allah'tır. Bundan sonra onu doğru
yola iletecek bir önder bulmak imkânsızdır.
Bu yorumdan sonra surenin akışı bu hayret verici
sahneyi tamamlamak üzere devam ediyor. Burada onlar, yıllarca
süren uzun uykularında bir yandan öbür yana çevriliyorlar.
Gören birisi bu durumda onları uyanık sanırdı,
oysa uyuyorlardı. Köpekleri de-köpeklerin her zaman yaptığı
gibi- mağaranın kapısının
eşiğine yakın, ön ayaklarını
uzatmış, adeta onlara bekçilik yapıyor. Onlar bu görünümleriyle
karşılarına çıkacak birinin içine korku
salarlar. Çünkü onları uyanıkmış gibi
uyurken, gâh sağ yanlarına gâh sol yanlarına
çevrilip dururlarken uyanmadıklarını görecektir.
Hiç kuşkusuz bu, önceden belirlenen süre dolmadan hiç
kimse onları rahatsız etmesin diye yüce Allah'ın
belirlediği bir plandır.
Ve birdenbire içlerinde hayat kıpırdanmaya
başlıyor. Öyleyse neler olup bittiğini seyredelim,
dinleyelim: