Her türlü engeli kaldıran, görüş ufkunu
aydınlatan, kalpleri açan ve ruhları şu
akıllara durgunluk veren kainata ve onun gerisindeki yaratma,
hikmet ve tertibe (düzene) bağlayan bir öğüt ve bir
ibrettir bu... Hemen Rabbine dönen bir kulun yararlandığı
bir öğüt ve ibrettir bu...
Beşer kalbi ile, şu akıl almaz ve güzel kainatın
etkilerini birbiri ile buluşturan halka budur işte... Bu
halkadır ki, kainat kitabına bakışa ve onu
tanımaya beşer kalbinde bir etki bahşeder ve insan
hayatına bir değer verir. Kur'an-ı Kerim'in bilgi
ile "bilen insan" marifetle "arif olan kişi"
arasında kurmuş olduğu ilgi budur... Bu devirde
insanların "bilimsel" diye isimlendirdikleri,
araştırma ve metotlarının yüce Allah'ın
insanlarla, onların yaşadıkları kainat
arasında kurduğu ilişkiyi kesip de ihmal ettikleri
halka bu halkadır. Bir kere insanlar bu kainatın bir parçasıdırlar.
Kalpleri kainatın atışına göre atmadıkça,
kalpleri ile bu muazzam kainatın tesirleri arasında
bağ güçlü olmadıkça, hayatları
sağlıklı ve düzgün olamaz. Yıldızlardan
herhangi bir yıldıza, gezegenlerden herhangi bir
gezegene, bitkilerden veya hayvanlardan herhangi bir türün
bilinmesine kısacası kainatımızdan onun içersinde
canlı ve cansız alemlere dair -tabii cansız bir
alem varsa, veya şu kainatta cansız bir tek varlık
varsa- bütün "bilimsel" bilgiler, derhal beşer
kalbine "etki" etmeli, bu kainat ile dost olan "ülfet"
ve insanlarla eşya ve canlılar arasında dostluk
bağlarını güçlendiren "tanışıklığa"
dönüşmelidir... Bu kainatın ve içindeki kimselerle eşyanın
yaratıcısına ulaşan birlik fikrine dönüşmelidir...
Bu canlı, yönlendirici ve beşer hayatında bir
etkiye sahip hedefin önüne engel olan her marifet, ilim ve araştırma
eksik marifet, sahte ilim ve güdük bir araştırmadır.
Gerçekten bu kainat, her dilden okunan ve her vesile ile anlaşılan
Hakk'ın herkese açık kitabıdır. Bu
kitabı apartman ve köşklerde oturan medeni insanlar
okuyabildiği gibi, çadırda ve kulübede oturan sade
birisi de okuyabilir. Herkes, bu kitabı kendi kapasitesi ve
anlayışına göre okur ve herkes onu, Hakk arzusu
ile okuduğu zaman, bu kitapta Hakk azığı bulur.
Bu kitap her zaman mevcut ve açıktır.
Ne varki modern ilim, bu öğüt ve ibreti yok ediyor ve beşer
kalbi ile apaçık ortada olan ve konuşan kainat
arasındaki bağı koparıyor. Çünkü bu modern
ilim, kainatla içinde yaşayan yaratıkların
aralarındaki bağları koparan "ilmi metod"
safsatasının hakim olduğu bozuk kafalardadır.
Elbette ki imana dayalı sistem, tek tek gerçeklerin anlaşılmasında