Eğer yüce Allah, meleklerin yeryüzünde yaşamasını
takdir etseydi, onları insan biçiminde yaratırdı.
Zira bu şekil yaratılışın yasalarına
ve yeryüzünün yapısına uygun düşmektedir.
Nitekim başka bir ayette deniyor ki;
"Eğer meleklerden bir peygamber gönderseydik onu bir
adam kılığında gönderirdik." (En'am
Suresi 9)
Allah'ın her şeye gücü yeter. Fakat O yaratıklarını
yaratmış, onlar için değişmez yasalar
belirlemiş ve bu yasalara uygun takdir ve seçimlerde bulunmuştur.
Bu yasaların değişmeden, farklılık göstermeden
yoluna devam etmelerini takdir etmiştir. Böylece yaratılış
ve oluşuma ilişkin hikmeti de gerçekleşmiştir.
Fakat insanlar bu gerçeği kavrayamamışlardır!
Bu, Allah'ın yaratıklara ilişkin
değişmez yasası olduğundan peygamberine -salât
ve selâm üzerine olsun- müşriklerle
tartışması sona erdirmesini emrediyor, kendisinin
de düşmanlarının da işini Allah'a havale
etmesini, ona şahit tutmasını, kendilerine yönelik
hükmünü vermesi için işleri O'na
bırakmasını istiyor. Çünkü O kulların
hepsini gören ve hepsinden haberi olandır: