Allah'ın takdirine göre, kıyamet günü gelmeden
önce yeryüzünde hayat izi kalmayacaktır. Bu belirlenen
kıyamet gününden önce her canlı yok olacaktır.
Aynı şekilde işlemiş oldukları günahlar
yüzünden bazı şehir halkları da azap ile yok
edileceklerdir. Bu Allah'ın bilgisinde değişmez bir
gerçektir. Yüce Allah şu anda olanları bildiği
gibi, gelecekte olacak şeyleri de bilir. Çünkü Allah'ın
bilgisi açısından olmuş ve olacak her şey
aynıdır.
Daha önceleri peygamberlere somut mucizeler verilirdi. Amaç,
peygamberlerin doğrulanmalarını sağlamak,
yalanlamaları durumunda helâk edileceklerini belirterek sakındırmaktı.
Ne var ki, bu mucizelere inanma yeteneğine sahip kimselerin
dışında inanan olmadı. İnkârcılar
ise, zamanlarındaki bu mucizeleri
yalanlamışlardı. İşte bu nedenle son
peygamber, bu mucizelerle desteklenmemişti:
İslâmın mucizesi Kur'an'dır. Kur'an hayat için
eksiksiz bir sistem belirlemektedir. Kalbe, düşünceye hitap
etmekte ve bozulmamış fıtratın ihtiyaçlarına
cevap vermektedir. Birbirini izleyen kuşakların
kıyamet gününe kadar okuyup iman etmeleri için bu kitap
apaçıktır. Maddi mucizelere gelince, bunlar sadece
insanlığın bir kuşağına hitap
ederler. Ve sadece bu kuşağın olaya şahit
olanlarıyla sınırlı kalır.
Bununla beraber bu mucizeleri görenlerin çoğu, onlara
iman etmemişlerdir. Konumuzun içinden Semud kavmi bu olaya
örnek gösterilmektedir. Semud kavmi kendi istekleri ve açık
tebliğleri sonucu kendilerine dişi devenin mucize olarak
gönderildiği toplumdur. Bu mucizeyle onlar kendilerine
zulmettiler. Ve kendi kendilerini felâketin kucağına
attılar. Böylece Allah'ın mucizeyi inkâr edenleri
yoketmeye ilişkin sözü de doğrulanmış oldu.
Mucizeler, uyarmak ve korkutmak içindir. Bunların
gelişinden sonra ihtilaf edenlerin yok edilecekleri kesindir.
İnsanlığın bu deneyimleri, son
peygamberliğin mucizesiz gönderilmesini gerektirmiştir.
Çünkü bu peygamberlik, sadece onunla muhatap olan bir neslin değil,
gelecekteki tüm kuşakların peygamberliğiydi.
Ayrıca bu, insanlığın olgunluğa
eriştiği sırada gönderilen peygamberliğiydi.
Kuşak-kuşak insanlığın tüm duygularına
hitap ediyordu. İnsanın temel özelliği olan ve bu
nedenle Allah'ın onu pek çok yaratıklarından
üstün kıldığı kavrayışına ve
anlayışına değer veriyordu.
Peygamberimizin -salât ve selâm üzerine olsun- eliyle
gerçekleşen İsra ve Miraç gibi olağanüstü
olaylara gelince, bunlar peygamberliği doğrulayan
mucizeler olarak ele alınmamıştır. Sadece
insanların denenmesi ve sınanmasına yöneliktir.