O

İsra

O

   

KAÇINILMAZ SONUN TASVİRİ

58- Kıyamet gününden önce her şehri ya yıkacak ya da ağır azaba uğratacağız. Bu hüküm kitapta yazılıdır.

Allah'ın takdirine göre, kıyamet günü gelmeden önce yeryüzünde hayat izi kalmayacaktır. Bu belirlenen kıyamet gününden önce her canlı yok olacaktır. Aynı şekilde işlemiş oldukları günahlar yüzünden bazı şehir halkları da azap ile yok edileceklerdir. Bu Allah'ın bilgisinde değişmez bir gerçektir. Yüce Allah şu anda olanları bildiği gibi, gelecekte olacak şeyleri de bilir. Çünkü Allah'ın bilgisi açısından olmuş ve olacak her şey aynıdır.

Daha önceleri peygamberlere somut mucizeler verilirdi. Amaç, peygamberlerin doğrulanmalarını sağlamak, yalanlamaları durumunda helâk edileceklerini belirterek sakındırmaktı. Ne var ki, bu mucizelere inanma yeteneğine sahip kimselerin dışında inanan olmadı. İnkârcılar ise, zamanlarındaki bu mucizeleri yalanlamışlardı. İşte bu nedenle son peygamber, bu mucizelerle desteklenmemişti:

59- Bizi somut mucizeler ortaya koymaktan alıkoyan sebep, daha önceki milletlerin bu tür mucizeleri yalanlamaları (ve bu yüzden ağır azaba çarptırılmayı haketmeleridir) Semudoğulları'na açık mucize olarak deveyi verdik. Fakat ona karşı zalimce davrandılar. Biz somut mucizeleri sadece insanları korkutmak için ortaya koyarız.

İslâmın mucizesi Kur'an'dır. Kur'an hayat için eksiksiz bir sistem belirlemektedir. Kalbe, düşünceye hitap etmekte ve bozulmamış fıtratın ihtiyaçlarına cevap vermektedir. Birbirini izleyen kuşakların kıyamet gününe kadar okuyup iman etmeleri için bu kitap apaçıktır. Maddi mucizelere gelince, bunlar sadece insanlığın bir kuşağına hitap ederler. Ve sadece bu kuşağın olaya şahit olanlarıyla sınırlı kalır.

Bununla beraber bu mucizeleri görenlerin çoğu, onlara iman etmemişlerdir. Konumuzun içinden Semud kavmi bu olaya örnek gösterilmektedir. Semud kavmi kendi istekleri ve açık tebliğleri sonucu kendilerine dişi devenin mucize olarak gönderildiği toplumdur. Bu mucizeyle onlar kendilerine zulmettiler. Ve kendi kendilerini felâketin kucağına attılar. Böylece Allah'ın mucizeyi inkâr edenleri yoketmeye ilişkin sözü de doğrulanmış oldu. Mucizeler, uyarmak ve korkutmak içindir. Bunların gelişinden sonra ihtilaf edenlerin yok edilecekleri kesindir.

İnsanlığın bu deneyimleri, son peygamberliğin mucizesiz gönderilmesini gerektirmiştir. Çünkü bu peygamberlik, sadece onunla muhatap olan bir neslin değil, gelecekteki tüm kuşakların peygamberliğiydi. Ayrıca bu, insanlığın olgunluğa eriştiği sırada gönderilen peygamberliğiydi. Kuşak-kuşak insanlığın tüm duygularına hitap ediyordu. İnsanın temel özelliği olan ve bu nedenle Allah'ın onu pek çok yaratıklarından üstün kıldığı kavrayışına ve anlayışına değer veriyordu.

Peygamberimizin -salât ve selâm üzerine olsun- eliyle gerçekleşen İsra ve Miraç gibi olağanüstü olaylara gelince, bunlar peygamberliği doğrulayan mucizeler olarak ele alınmamıştır. Sadece insanların denenmesi ve sınanmasına yöneliktir.

 

 

O

 

O