17- Din gününün ne
olduğunu bilir misin sen?
18- Hem din gününün ne
olduğunu sen nereden bileceksin?
19- O gün kimsenin
kimseye faydası olmaz. O gün yetki sadece Allah'ındır.
İnsanların
bilgisizliğini ortaya koymak için soru sormak, Kur'an'ın
ifade üslubunda kullandığı bilinen bir yöntemdir.
Bu soru ile insanın gönlüne ve hissine, işin
insanın anlama kapasitesinin ve
sınırlarının çok ötesinde bir büyüklüğe
ve korkunçluğa sahip olduğu yerleştirilmektedir.
Yani o tüm düşüncelerin tüm beklentilerin ve Alışılagelen
herşeyin çok üstünde çok ötesindedir.
Sorunun tekrar edilmesi
ise bu korkuyu daha da artırmaktadır.
Sonra bu tasvirle uyum
sağlayan açıklama gelmektedir. "O gün kimsenin
kimseye faydası olmaz." Bu tam bir acizlik,
tam bir yıkılmışlıktır. Bu gerçekten
kuşatma altına alınma ve ezilip büzülmedir. Kendi
acısı ve yükü ile uğraşan insanların
tanıdıkları herkesten ayrılmalarıdır.
El etek çekmeleridir. "O gün yetki sadece Allah'ındır."
Yalnız yüce Allah'ın elinde. Aslında hem dünyada
hem de ahirette hüküm ve yetki sahibi zaten Allah'tır.
Fakat bu günde yani kıyamet gününde bu gerçek gafil ve
gururlu insanların bu dünyada kendisinden habersiz
kalabildikleri bu gerçekle kesinlikle yüzyüze gelecekler.
Hiçbir gizli taraf kalmayacak, aldatılmış ve
saptırılmış hiç kimsenin gözünden
kaçmayacaktır.
Surenin girişindeki
dalgalı, coşkun, hareketli korku atmosferi ile surenin
sonundaki bu sessiz, durgun, heybetli korku birbirini bütünlemektedir.
His bu iki korku arasında sıkışıp
kalmaktadır. Her ikisi de korkutucu, titretici ve
insanın aklını başından alacak
niteliktedir. Bu ikisinin arasında ise insanı mahcup düşüren,
eriten yüce sitem yer almaktadır!