Önceki milletlerden peygamberlerini yalanlayanlar,
peygamberlerinin kendilerine sunduğu mesajı nasıl
karşılamışlarsa, senin milletinden
yalanlayıcı günahkârlar da senin onlara sunduğun
mesajı, o şekilde karşılayacaklardır. Böylece
biz bu yalanlama huyunu, düşünemeyen ve gelen mesajları
güzelce algılayamayan kalplerine aşılarız. Bu,
onların seçkin peygamberlere yaptıkları
karşı çıkışların, işledikleri
suçun karşılığıdır.
Bu kitabın içeriğini yalanlamaları ve onu alaya
almaları duygusunu salarız kalplerine. Çünkü bu
kalpler, bu kitabı başka türlü algılayamaz.
İster şimdiki nesil arasında olsun, ister geçmiş
nesillerde olsun, ister gelecek nesillerde olsun yalanlayanlar
aynı karaktere sahip bir ümmettirler:
"Oysa daha önceki yoldaşları hakkında
ilahi kanun işlemişti."
Kur'an'ın eksikliği imana ilişkin
kanıtların yetersizliğinden
kaynaklanmamaktadır. Onlar inatçı ve kibirli
kimselerdir. Kendilerine son derece açık ve
anlaşılır kanıtlar gelmiş olsa bile,
onlar inatçılıkları ve kibirleri ile bu
kanıtı görmezlikten geleceklerdir.
Burada surenin akışı,
aşağılık kibirliliğin, iğrenç
inatçılığın olağanüstü bir tablosunu
çiziyor: