Bu tertemiz, bilinçli ve huzurlu topluluğun üçüncü
tablosudur. Bu sıfatlar tabilerin en önemli ve en belirgin
özellikleridir. Aynı zamanda her yerde ve her zamanda
yaşayan müslüman ümmetin en temel özelliklerini ön plana
çıkarmaktadır.
Muhacirlerden ve Ensardan sonra gelen bu neslin en belirgin
özelliği Rabbine yönelip günahlarının
bağışlanmasını dilemesidir. Sadece
kendisi için değil, kendisinden önce iman etmiş
bulunan öncüler için de bağışlanmayı talep
etmektir. İman eden herkese karşı kalbinde hiçbir
kin kalmayacak kadar tertemiz bir kalp istemektir. Zira iman bağı
onları inanmış herkese bağlamaktadır. Bu
nesil Allah'ın merhametinin ve rahmetinin de bilincindedir.
Allah'ın rahmetini ve şefkatini duasına bir dayanak
yapmaktadır: "Rabbimiz sen çok şefkatli, çok
merhametlisin."
Bu özellikleri taşıyan sözkonusu nesil, bu ayetin
Medine'de indiği sırada henüz ortalıkta yoktu.
Sadece onlar Allah'ın sınırsız ilminde yer ve
zaman sınırlarının ötesine uzanan kuşatıcı
ilimde var olan gerçek aleminde mevcut bulunuyorlardı.
Bu ayetlerin ışığında müslüman
ümmetin yapısı ve bu varlık alemindeki
aydınlık tablosu da ortaya çıkmaktadır. Bu
ümmetin başını sonuna sonunu başına
bağlayan sağlam, güçlü ve kopmaz bağlar ortaya
çıkmaktadır. Onların ne türden karşılıklı
bir sevgi, gönül beraberliği, yardımlaşma ve
dayanışma içinde oldukları gün yüzüne çıkmaktadır.
Yer, zaman, ülke ve ırk engellerini aşarak,
aralarındaki köklü yakınlık
bağının oluşturduğu bilinç somutlaşmaktadır.
İşte bu bilinç kalplerde eşsiz bir dinamizm
oluşturmakta, uzun asırlar boyunca duyguları
harekete geçirmektedir. Bu nedenle mümin insan uzun asırlardan
sonra tıpkı sağ olan kardeşini
aradığı gibi veya daha da fazla bir
duyarlılıkla inanmış kardeşini
anıyor. Onunla övünüyor, sevgi ve saygıyla onu yad
ediyor. Öncekiler, sonrakileri hesaba katıyor. Sonrakiler de
öncekilerin izlerinde gidiyor. Aralarındaki onca uzun zamana
ve ülkelerinin farklılığına rağmen tek
bir saf halinde tek bir ordu olarak, Allah'ın
sancağı altında yürüyorlar. Yüce ufuklara doğru
ilerliyorlar. Tek olan, şefkat ve merhamet sahibi olan
Rabblerine yönelmiş gidiyorlar.
Bu hayranlık uyandırdığı gibi görünen
bir gerçeği ortaya koyan bir tablodur. Temiz bir kalbin, iyi
bir yüreğin düşünebileceği en üstün, en değerli
insanlık örneğidir. Marksizmin kaynak kitabı olan
"Kapital" de Komünizmin insanlara müjdelemeye çalıştığı
nefret uyandıran kin ve tiksindiren yıkım tablosu
ile karşılaştırıldığında güzelliği,
üstünlüğü ve aydınlığı daha net biçimde
ortaya çıkabilecek bir tablodur. Komünizm insanların gönüllerini
tahrib eden vicdanlarını kemiren bir anlayışa
sahiptir. Bütün sınıflara, insanlığın tüm
geçmiş nesillerine, çirkin sınıfsal kin ve düşmanlık
anlayışına boyun eğmeyen bugünkü tüm
uluslara, hangi milletten ve hangi dinden olursa olsun imana ve
müminlere karşı derin bir kin beslemektedir.
Bunlar hiçbir özelliği ve hiçbir yönü birbirini
tutmayan, hiçbir dokunuşu ve hiçbir teması birbirine
paralel düşmeyen apayrı iki tablodur. Bu
tabloların biri insanlığın en yüce
mertebesine çıkarıyor. Diğeri en
aşağı derecesine indiriyor. Bir tablo nesilleri yer,
zaman, ülke, vatan, ırk ve soy bağlarının
farklılığına rağmen tanışmaya,
sevişmeye, birbirine bağlanmaya, yardımlaşmaya
ve dayanışmaya, Allah'a giden yolda buluşmaya çağırıyor.
Gönülleri pislikten arındırıyor. Kalpleri
kinden temizliyor. Diğer tablo insanları birbirini
boğazlayan düşmanlar haline getiriyor. Kin, kıskançlık,
düşmanlık, aldatma, hile ve kaypaklık gibi
ilişkilerle onları birbirine düşürüyor.
İsterse onlar aynı yerde namaza durmuş olsunlar.
Namaz bir tuzaktan öte bir şey değildir. Dinin
tamamı kapitalistin emekçilere karşı kurduğu
bir tuzaktan başka bir şey değildir!
"Onlardan sonra gelenler derler ki: `Rabbimiz, bizi ve
bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla,
kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma!
Rabbimiz, sen çok şefkatli ve çok merhametlisin: '
İşte iman kavramı budur. İnanmış
insanın duası da budur. Bu gerçekten onurlu,
şerefli bir kervandır. Ve bu dua da gerçekten onurlu
bir duadır.
Surenin akışı içinde. bu apaydınlık
tablo ortaya konduktan, nurdan çerçevesi içinde ufuklara kaldırıldıktan
sonra tekrar surenin hakkında indiği olaya dönüyor. Bu
olayla ilgisi olan ve bu meseleye karışmış
bulunan başka bir kesimin, münafık güruhunun tablosunu
çizmeye geçiyor: