sadakalarını
alanlara üstünlük taslamazlar. Zaten onların insanlarla
bir alış-verişleri yoktur. Onlar yüce Allah'a
borç veriyorlar, alış-verişleri doğrudan
doğruya O'nunladır. Sadaka verenin aslında zengin
ve övülmüş yüce Allah'a borç verdiği, evrenin
sahibi ile alış-veriş ilişkisi kurduğu,
verdiğini ilerde kat kat fazlası ile geri
alacağı, bunun yanısıra
onurlandırıcı bir ödülle ödüllendirileceği
duygusu kadar sadaka vermeyi etkili ve derinlikli biçimde
özendirecek başka bir yaptırım düşünülebilir
mi?
Özü-sözü doğruların (sıddıkların)
derecesi, Peygamberimizin hadislerinde açıklandığı
gibi, yüksek bir derecedir. Fakat bu dereceyi, göz kamaştırıcı
yüksekliğine rağmen, yüce Allah'ın lütfu ile kim
isterse elde edebilir. Yani o bazı fertlerin ve
grupların dokunulmaz malı değildir. Kim yüce
Allah'a ve Peygambere, gerçek anlamı ile, inanırsa bu yüksek
makama ermeyi umabilir. Kimse Allah'ın lütfunu ambargo altına
alamaz.
"Allah'a ve Peygambere inananlar var ya, onlar
özü-sözü doğru olanlar ile şehitlerdir."
Bu kural islam dininin bir özelliğidir, bir
ayrıcalığıdır. Bu din bütün insanlara
açık bir yol, herkesin gözünü dikebileceği bir
ufuktur. Bu dinin makamları hiç kimsenin tekelinde değildir.
Bu dinde belirli kimselere tanınmış özel ayrıcalıklar
yoktur. Kim çalışırsa, başka hiçbir yan
desteğe muhtaç olmaksızın, en yüksek derecelere
erebilir. Bu dinde dokunulmaz makamlı grupların ve
sosyal sınıfların yeri yoktur.
İmam-ı Malik'in Safvan b. Selim, Ata b. Yesar ve Ebu
Said el-Hudrî kanalı ile "Muvatta" adlı
eserinde verdiği bilgiye göre Peygamberimiz birgün
"Normal cennetlikler üstlerindeki cennet köşklerinin
sakinlerine, tıpkı sizin doğu ya da batı
ufkundan geçen bir yıldıza
baktığınız gibi bakarlar. Aralarında o
kadar büyük bir derece farkı vardır" buyurdu.
Sahabiler "Ya Resulullah, herhalde o köşkler
Peygamberlerin konutlarıdır ve onlara hiç kimse eremez"
deyince Peygamberimiz kendilerine şu
karşılığı verdi; "Hayır,
varlığımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki,
Allah'a inanan ve Peygamberleri onaylayanlar o köşklere
girebilirler. " (Buhari, Müslim)
Bu iman etmeyi özendiren vurgudur. Bunu özveriyi özendiren
vurgu izliyor. Okuyalım:
"...Bir de şehitlerdir. Allah katında onlara
ödül ve nur verilir."
Kur'an'da şehitliğin üstün derecesi sık
sık vurgulanmıştır. Aynı konuyu
işleyen hadislerin sayısı da çoktur. Çünkü bu
din korumasız ayakta duramaz, uğrunda cihad edilmeksizin
yeryüzünde egemen olamaz. İnanç güvenliğini, çağrı
serbestliğini sağlayabilmek için, müslümanları
dinlerinden döndürmeyi amaçlayan baskıları
önleyebilmek için, islam şeriatının
yozlaştırılmasına meydan vermemek için "cihad"
kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bundan dolayı Allah
yolunda şehid düşenlerin -ki sadece bunlara "şehid"
denebilir- derecesi yüksektir. Onların yüce Allah'ın
yakınında olacakları belirtilmiştir. Bu
yakınlık "Allah'ın katında" ifadesi
ile dile getirilecek derecede sıkı bir
yakınlıktır.
Buharî ile Müslim'in aktardıkları bir hadiste
Peygamberimiz şöyle buyuruyor:
"Şehitlerin ruhları, cennetin içinde
diledikleri gibi. Oradan-oraya uçtuktan sonra o cennet
kandillerine konan, yeşil renkli kuşların
kursaklarında barınacaklardır. Yüce Allah birara
onlara görünerek `Ne istiyorsunuz?' diye sorunca 'İstiyoruz
ki bizi tekrar dünyaya gönder de senin uğrunda
savaşalım ve ilk sefe
Nitekim bu özendirici müjdeleri işiterek şehit
olmanın Allah katındaki derecesinin ne kadar yüksek
olduğunu öğrenen kimsenin gözünde hayat, önemini
yitiriyordu. İmam-ı Malik'in verdiği bilgiye göre
sahabilerden Yahya b. Said şöyle diyor: "Peygamberimiz
cihada özendirici bir konuşma yapmış, cennetten söz
etmişti. O sırada Ensar'dan bir
arkadaşımız elindeki hurmaları yiyordu. Bunun
üzerine `Eğer ben bu hurmaları yiyip bitirene kadar
yerimde oturacak olursam, dünya tutkunuyum demektir' diyerek
elindeki hurmaları yere attı
kılıcını çekerek savaşa atıldı
ve öldürülünceye dek savaştı."
Elimizdeki bilgilere göre bu yiğit sahabinin adı
Abir b. Hammam'dı -Allah ondan razı olsun-.
Özü-sözü doğruların derecesinin öyle ve
şehitlerin derecesinin böyle olduğu açıklanırken
inkarcı kafirlerin acı sonu hakkında şu bilgi
veriliyor.