Ayet, hacıların kestiği kurban ile kalplerde yer
eden takva duygusunu birbirine bağlıyor. Çünkü hacda
yerine getirilen özel ibadetlerin ve şiarların esas
gayesi kalplerde takva (Allah korkusu) duygusunu
uyandırmaktır. Zaten hac mevsiminde yerine getirilen
özel ibadetler ve şiarlar evin Rabb'ine yönelişden,
O'na itaat etmeyi somutlaştıran sembolik
davranışlardan başka bir şey değildir. Bu
davranışlar, özünde Hz. İbrahim'den bu yana
yaşanan anıları barındırmaktadır;
Allah'a itaat etme, O'na dönme, bu müslüman ümmet ortaya çıktıktan
bu yana somutlaşan Allah'a yönelişin anıları.
Dolayısıyla hac mevsiminde yerine getirilen özel
ibadetler, uygulanan sembolik davranışlar dua ile, namaz
ile aynı değere sahiptirler.
İhramlı günlerin bitmesi ile birlikte kurban edilmek
üzere getirilen bu hayvanlardan sahipleri yararlanabilir. Gerektiğinde
biner, gerektiğinde sütünü sağar, içer. Ta ki,
yerine, yani bu kutsal eve ulaşana kadar. Sonra bu
kurbanları keser ve onlarla fakirleri doyurur.
Peygamberimiz -salât ve selâm üzerine olsun- döneminde
müslümanlar kurban seçimine büyük özen gösterirlerdi. En
semizini, en pahalısını seçerlerdi. Bununla da
Allah'ın şiarlarını yücelttiklerini, O'ndan
korktuklarını vurgulamış olurlardı.
Abdullah b. Ömer -Allah onlardan razı olsun- şöyle
rivayet eder; Hz. Ömer'e soylu bir deve hediye edildi. Değeri
de üçyüz dinardı. Peygamberimizin -salât ve selâm
üzerine olsun- yanına gelerek "Ya Resulullah bana soylu
bir deve hediye edildi. Değeri de üçyüz dinardır. Onu
satıp yerine bir başka deve veya sığır
alabilir miyim? dedi. Peygamberimiz: "Hayır onu kurban
et" dedi.
Hz. Ömer kendisine hediye edilen ve üçyüz dinar değer
biçilen bu soylu devenin parasını almak istemiyordu.
Esas amacı onu satıp yerine daha çok deve veya sığır
kurban etmekti. Ama Peygamberimiz -salât ve selâm üzerine
olsun- değerinin yüksekliğinden ve güzelliğinden
dolayı o soylu deveyi kurban etmesini istemiş, onu
satmasını hoş
karşılamamıştı. Halbuki Hz. Ömer'in
almak istediği hayvanların eti daha fazla olurdu. Ama
şuur açısından değerleri azdır. Çünkü
önemli olan duygulardaki değerdir.