İnsanlar, yüce Allah'ın nimetlerine karşı
nankörlük ediyorlar. Yeryüzünü kötülüklere ve kargaşaya
boğuyorlar. Zalimlikleri ve azgınlıkları
ayyuka çıkıyor. Bu kötülüklerin hepsi o kadar iğrenç
ve o kadar yıkıcıdır ki, eğer yüce Allah
cezalarını hemen verse, bu cezaların boyutları
insanları aşarak yeryüzünün tüm canlılarını
etkisi altına alırdı. Bunun sonucunda yeryüzünü
tümü ile yaşamaya elverişli olma niteliğini
yitirirdi. Üzerinde ne canlı bir tek insan ve ne de
canlı bir tek hayvan kalırdı.
Bu çarpıcı ifade insanların işledikleri kötülüklerin
iğrençliğini ve hayatın özüne yönelik yıkıcı
etkisini vurguluyor; yüce Allah'ın bu kötülüklerin
cezalarını derhal verdiği varsayılsa, ne kadar
feci bir durum doğacağına dikkatleri çekmektedir.
Ne var ki, yüce Allah hoşgörülüdür, yumuşak
tutumludur, insanların hak ettikleri cezaları
anında vermiyor; "Fakat O, onları belirli bir süre
Fertleri, bireysel ömürlerinin sonuna kadar erteliyor.
Toplumları, önceden belirlenmiş halifelik, egemenlik dönemlerinin
sonuna kadar erteleyerek, çağı geçmiş
kuşağın yerini yeni ve dinamik bir kuşağa
devretmesini sağlıyor. Bir bütün olarak insan soyunu
da bu alemin ömrünün bitimine ve kıyametin
kopacağı ana kadar erteliyor. Böylece gerek fertlere,
gerek toplumlara ve gerekse bütün insan soyuna davranışlarını
düzeltme, kötülüklerini iyiliklere dönüştürme fırsatı
veriyor. Fakat; "Söz konusu süreleri dolunca."
Çalışma ve kazanma süresi sona ererek hesaplaşma
ve çalışmaların
karşılıklarını belirleme anı gelip
çatınca, yüce Allah kullarına kesinlikle
haksızlık yapmaz. Çünkü; "Kuşku yok ki,
Allah kullarının durumlarını görmektedir."
Yüce Allah'ın kullarının durumlarını
görmesi, hesaplarının amellerine ve kazançlarına
göre titizlikle yapılacağının garantisidir. Küçük-büyük
hiçbir şey ne lehlerine ve ne de aleyhlerine olarak gözden
kaçırılmaz.
Gökleri ve yeri yoktan var eden, "çok-kanatlı"
melekleri gökten yere mesaj iletmek üzere görevlendiren Allah'a
hamd ederek söze başlayan surenin son mesajı işte
budur. Bu mesaj müjde ile korkutmayı, cennet ile cehennemi
birlikte içermektedir.
O başlangıç ile bu son arasında çeşitli
geziler yer aldı, bu geziler sırasında çeşitli
alemleri dolaşma fırsatını bulduk.
İşte gerek o gezilerin, gerek hayatın ve gerekse
insanın "son"u bu noktadır.