O

En´am

O

   

63- De ki; "Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kurtaran kimdir? Ki O'na -Eğer bizi bu zor durumdan kurtarırsa kesinlikle şükredenlerden olacağız- diye açıktan ya da gizlice yalvarırsınız.

64- De ki; "Sizi bu zor durumdan ve bütün sıkıntılardan kurtaran Allah'dır. Sonra da O'na ortak koşuyorsunuz!"

Kuşkusuz tehlikeyi düşünmek, korkuyu hatırlamak, isyancı nefisleri uysallaştırır, katı kalpleri yumuşatır. Kişiye zayıf ve çaresiz anını hatırlattığı gibi, genişlik rahmetini, kurtuluş nimetini de hatırlatır.

De ki; "Sizi karanın ve denizin karanlıklarından kurtaran kimdir? Ki, O'na -Eğer bizi bu zor durumdan kurtarırsa kesinlikle şükredenlerden olacağız- diye açıktan ya da gizlice yalvarırsınız."

Darlığa düşen ya da darlığa düşenlerin sıkıntılı halini bilen herkesin bildiği bir deneyimdir bu. Karanın ve denizin karanlıkları çoktur. Karanlığın olabilmesi için gece olması şart değildir. Yolu kaybetmek bir karanlıktır, tehlike de öyle. Karada ve denizlerde insanları bekleyen gayb bir perdedir. Ne zaman insanlar karanın veya denizin karanlıklarından biriyle karşılaşacak olurlarsa, içlerinde Allah'dan başka bir şey hissetmezler. Yakararak O'na dua ederler ya da sessizce yalvarırlar. Bu durumda fıtrat, üzerine bulaşmış tozlardan arınıp derinliklerinde gizli gerçekle, biricik ilâhlık gerçeğiyle yüzyüze gelir. Hak olan Allah'a, ortak koşmadan yönelir. Çünkü bu anda şirk düşüncesinin saçmalığını, ortak koştuklarının işe yaramadığını anlar. Bu nedenle sıkıntıya düşenler birtakım sözler vermeye başlarlar.

Eğer bizi bu zor durumdan kurtarırsa kesinlikle şükredenlerden olacağız.

Yüce Allah işin gerçeğini onlara anlatması için peygamberine şöyle buyurmaktadır:

De ki; "Sizi bu zor durumdan ve bütün sıkıntılardan kurtaran Allah'dır."

Onun dışında yakarışlara karşılık verecek, sıkıntıları giderebilecek birisi söz konusu değildir.

Ardından iğrenç ve şaşırtıcı davranışlarını da hatırlatmasını emretmektedir:

"Sonra da O'na ortak koşuyorsunuz."

Burada ayet-i kerime onları, kurtulduktan sonra da başlarına gelebilecek Allah'ın azabıyla yüzyüze getirmektedir. Bu, bir defada olup biten bir şey değildir ki, düşündükleri gibi O'nun kontrolünden kurtulabilsinler.

 

 

O

 

O