Ardından, yüce Allah'ın
İsrailoğullarını -iyi ve kötü yönlerine;
bütün özelliklerine ilişkin kapsamlı bilgisi
uyarınca- mesajının
taşıyıcıları olarak seçmesine değiniliyor.
Hiç kuşkusuz bu seçim onların zamanı için, o
günkü insanlık alemi için geçerliydi. Çünkü yüce
Allah, İsrailoğullarının yamukluklarına,
ikide bir sapmalarına, işi ağırdan
almalarına ilişkin olarak anlatılanlarla birlikte
onların kendi dönemlerindeki toplumlar arasında daha
iyi bir durumda olduklarını, mesajın
taşıyıcılığına seçilmeye,
halifelik görevine atanmaya daha layık olduklarını
biliyordu. Bu da gösteriyor ki, yüce Allah mesajının
taşıyıcılığına, o gün için en
iyi durumda olan toplumu seçer, yardımını onlara
özgü kılar. İçlerinde kendilerini bir kılavuza,
bir görüşe ve tutarlı bir çizgiye uygun olarak
Allah'a yönelten bir önderlik kurumu olduğu sürece o
toplum imanın öngördüğü yüce düzeye ulaşmamış
olsa da bu kural geçerlidir.
"Onlara, içinde açık bir imtihan bulunan ayetler
verdik."
Yüce Allah'ın sınamak amacı ile kendilerine
verdiği bu ayetlerle denemeye tabi tutuldular.
Sınanmaları tamamlanıp halifelik sürdürdükleri
dönem sona erince yüce Allah deneme ve sınavın
sonucuna göre onları sapıklıklarından ve
kaypaklıklarından dolayı suçüstü yakaladı.
Yeryüzünde onları kovalayanlar
aracılığı ile kendilerine ağır
darbeler indirdi. Onlar için sürekli bir aşağılanmışlık,
ezilmişlik öngördü. Kıyamet gününe kadar
yeryüzünde azgınlaştıkları her seferinde
kesinlikle başlarına bir felaket geleceğini
birliklerinin parçalanacağını, yeryüzünün dört
bir yanına dağıtılacaklarını
bildirdi.
ÖLÜM BİR DEFA DİYENLER
Firavun ve kurmaylarının yerle bir edilişleri,
Musa ve soydaşlarının kurtuluşu,
İsrailoğullarının Firavun'un dinden döndürme
amaçlı baskıları ve işkencelerinden sonra
Allah'ın gönderdiği ayetlerle sınanmaları ile
ilgili bu gezintiden sonra, surenin akışı müşriklerin
ölümden sonra diriliş ve mahşerde toplanma konusundaki
tutumlarına; kuşku ve inkarlarına dönüyor.
Surenin akışı diriliş. meselesi ile
varlık aleminin planını ve binasını hak
ve ciddilik temelleri üzerinde birbirine bağlamak için bu
konuya dönüyor. Çünkü varlıklar aleminin temel
dayanağı olan hak ve ciddilik prensipleri ölümden
sonra dirilişi ve mahşer günü toplanmayı zorunlu
kılıyor: