O |
Cäsiye
|
O |
|
21- Yoksa kötülükleri işleyen kimseler kendilerini
inanıp iyi ameller işleyenlerle bir
tutacağımızı mı sandılar?
Yaşamaları ve ölmeleri bir olacak öyle mi? Ne kötü
hüküm veriyorlar.
22- Allah, gökleri ve yeri hak ilkesine dayalı olarak
yarattı, ta ki herkes kazandığının
karşılığını görsün. Onlara haksızlık
edilmez.
Burada, Allah'ın kendilerine gönderdiği kitaptan
sapan, sürekli kötülük işleyen, buna rağmen
kendilerini müminlerin çizgisinde gören, kendilerini sürekli
yapıcı ve salih ameller işleyen müslümanlarla bir
tutan, dünya hayatında veya ölümde, yani hesaplaşma
ve mükafat alma sırasında Allah'ın ölçüsünde
onlarla eş sayan ehli kitaptan sözediliyor olabilir. Aynı
şekilde hitap genel de olabilir. Böylece kulların
Allah'ın ölçüsündeki değerlerinin açıklanması,
yapıcı işler yapan, salih ameller işleyen müminlerin
kefelerinin ağır bastığının
belirtilmesi, kötülük yapanlarla iyilik yapanları bir
sayan anlayışın reddi, bu anlayışın
varlıklar aleminin temeli olan değişmez ilkeye,
yani hak ilkesine ters düştüğünün vurgulanması
hedeflenmiş olabilir. Varlıklar aleminin temeli olan hak
ilkesi, evrenin yapısında olduğu gibi Allah'ın
şeriatının varlığında da
somutlaşmaktadır. Evren bu ilkeye
dayandığı gibi insanların hayatı da bu
ilkeye dayanır. Bu ilke, ancak kötülük yapanlarla, yapıcı
salih ameller işleyenlerin her durumda farklı muamele görmesi;
herkesin kendi kazancına göre, yani sapıklığına
veya doğru yolda oluşuna göre karşılık görmesi,
tüm insanlar için adalet ilkesinin uygulanması ile
gerçekleşebilir.
Böylece "Onlara
haksızlık edilmez:'
Hak ilkesinin evren binasının temeli olduğu, bu
ilkenin Allah'ın insanlara gönderdiği şeriatla
yakın ilişkili olduğu ve hesaplaşma gününde,
dünyada işlenenlerin karşılık
alacağı günde, bu ilkeye göre hüküm verileceği
mesajı Kur'an'-da sık sık tekrarlanır.
Çünkü islam inanç sisteminin temel prensiplerinden biri haktır.
Değişik meseleler bu ilke etrafında
yoğunlaşır. İç alemle ve dış alemle,
evrene egemen olan yasalar sistemi ile ve insanların
hayatına hükmeden şeriatla ilgili her mesele bu ilkeyle
bağlantılıdır. Bu ilke "İslamın
evrene, hayata ve insana bakış açısı"nın
temelidir.
KOYU BİR SAPIKLIK
Bu değişmez, bu kalıcı temelin
yanısıra değişken arzulara;
bazılarının ilahlaştırıp kulluk
sunduğu, böylece doğru yolu bulma ümidi kalmamış,
koyu bir sapıklığa daldığı, heva ve
heveslere işaret ediliyor. Allah bizi bu
sapıklıktan
|
|
O |
|
O |
|