19- Ayetlerimizi inkar
edenler, İşte onlar amel defterleri soldan verilenlerdir.
20- Onlar her yönden ateşe
kapatılacaklardır.
Burada yüce Allah,
"sol ehli" olan zümre için "ayetlerimizi inkar
edenler" niteliğinden başka bir nitelik saymak
gereğini duymamıştır. Çünkü "kafirlik"
özelliği herşeyi bitirir. Kâfirlikle birlikte
hiçbir iyi amel düşünülemez. Ne kadar kötülük varsa
"Kâfirlik" o kötülükleri kapsar ya da onları
örtüp kendisi baskın çıkar. O halde, onların köle
azad etmediklerini, yoksula yemek yedirmediklerini belirtmeye
sonra da ayetlerimizi inkar ettiler diye ifade etmeye hiç gerek
yoktur... Çünkü bir sefer kafir oldular mı, o
sıralanan davranışların -yapsalar bile
kendilerine hiçbir yararı olmayacaktır.
Onlar "Meş'eme"
ehlidirler. Yani defterleri sol taraftan verilecek olanlar ya da
uğursuz kötü kimselerdir. Burada da her iki anlam iman
kavramına yakındır. İşte bunlar sarp
yokuşun gerisinde kalmışlar onu aşmak için o
yokuşa atılmamışlardır. Üzerine kapatılmış
"Onlar her yönden ateşe kapatılacaklardır."
Yani onların üzerine kapatılmış bir
ateş vardır. Bu anlamı ya akla hemen geliveren
üzerlerine kapalıdır diye anlarız. İkinci bir
ihtimal bu yakın anlamdan çıkan sonuç da ayetin anlamına
uygun düşebilir. Yani onlar, ateşten çıkamazlar.
Ateşin kapıları kendi üzerlerine kapatıldığı
için oradan kesinlikle ayrılamazlar. Bu iki anlamı
birbirinden ayırmak mümkün değildir.
İşte insan
denen varlığın hayatındaki ve iman düşüncesindeki
temel gerçekler bunlardır. Böyle kısa ifadelerin
çerçevesi içinde böylesine güçlü ve böylesine açıklıkla
sunulmaktadır. İşte bu Kur'an'ın eşsiz
ifade özelliğidir.